ACÂ’İB İÇEREN ESERLER ARASINDA BABÜRNÂME’NİN HİNDİSTAN BÖLÜMÜ

Acîb kelimesinin çokluğu olan acâ’ib ilginç, şaşırtıcı, harika, görülmemiş şeyler ve garîb kelimesinin çokluğu olan garâ’ib yabancı, tuhaf ve ilginç anlamlarına gelmektedir. Birbiriyle çok yakın manaları ifade eden bu iki kelime 10. yüzyıldan itibaren Arap ve Fars edebiyatındaki “Acâ’ibü’l-Hind”, “El-Muğrib An Ba‘zı Acâ’ibi’l-Mağrib”, “Acâ’ibü’l-Mahlûkât ve Garâ’ibü’l-Mevcûdât”, “Harîdetü’l-Acâ’ib ve Ferîdetü’l-Garâ’ib” gibi ansiklopedik nitelikte bazı eserlerin adlarında özel bir anlam kazanmıştır. Bu eserler; astronomi, tıp, coğrafya, zooloji, botanik gibi bilimlerle ilgili bilgilerin yanında bazı efsanevi ve folklorik anlatıları da içermeleri yönüyle birbirlerine benzemektedir. Bazı bilim adamları söz konusu eserleri bir tür olarak kabul ederken bazıları da bunların bir tür olamayacağını savunmuştur. Bu yazıda, söz konusu eserler; muhteva, teknik ve amaç müşterekliği yönüyle değerlendirildiğinde bunların bir tür oluşturabilecekleri kanaatine varılmıştır. Ayrıca tam olarak bu türün içerisinde olmayan ama bazı noktalarda acâ’ib türüne benzeyen seyahatnameler, sefaretnameler ve hâtırat gibi eserlerin, “acâ’ib içeren” eserler olarak değerlendirilebileceği düşünülmüştür. Buradan hareketle aslında bir hâtırat kabul edilen Babürname’nin üçüncü cildi, acâ’ib içermesi yönüyle incelenmiştir. Babürname’nin Hindistan bölümündeki birtakım anlatılar, bilgilendirmeler ve bir nüshasında yer alan tasvirler; içerik ve üslup açısından acâ’ib türündeki eserlere oldukça benzemektedir. Bu benzerlikler sebebiyle Babürnâme’nin üçüncü cildinin acâ’ib içeren eserler arasına dahil edilebileceği sonucu çıkarılmıştır.

THE INDIA PART OF BABURNAME IN WORKS CONTAINING ACÂ'IB

Aca'ib, which is the plural of the word acib means interesting, surprising, wonderful, unprecedented things and gara’ib, which is the plural of the word garib, means foreign, strange and interesting. These two words, which mean very close to each other, have been used in Arabic and Persian literature since the 10th century gained a special meaning in the names of some encyclopaedic works such as: "Aca'ibü'l-Hind", "El-Muğrib An Ba'zı Aca'ibi'l-Mağrib", "Aca'ibü'l -Mahlukat ve Gara'ibü'l-Mevcudat”, “Haridetü'l-Aca'ib and Feridetü'l-Gara'ib”. These works are similar to each other in that they contain some mythical and folkloric narratives as well as information about sciences such as astronomy, medicine, geography, zoology, and botany. While some scholars accepted the works in question as a genre, others argued that they could not be a genre. In this article, it has been concluded that when these works are evaluated in terms of content, technique and purpose, they can form a literary genre. In addition, it has been concluded that works such as travelogues, embassies and memoirs, which are not exactly in this literary genre, but resemble aca'ib at some points, can be considered as works containing aca'ib. From this point of view, the third volume of Baburname, which is considered a memoir, has been examined in terms of containing aca'ib. Some narratives, information and descriptions in a copy of the Indian section of Baburname are quite similar to the works in the “aca'ib genre” in terms of content and style. Due to these similarities, it was concluded that the third volume of Babürname can be included among the works containing aca'ib.

___