İki yaş ve altındaki adli yüksekten düşme olgularının değerlendirilmesi

Amaç: Çocukluk çağı travması genellikle kaza veya ihmal sonucu düşme nedeniyle meydana gelir. Bu çalışmada iki yaş altı çocuklarda yüksekten düşme insidansını, demografik verileri ve klinik sonuçlarıyla değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 1 Ocak 2016 ile 31 Aralık 2021 tarihleri arasında bir kaza veya ihmal sonucu 1 metre ve üzeri yükseklikten düşerek acil servise başvuran 106 adli olgu dahil edildi. Düşme yüksekliğine göre olgular 3 metre altı ve üstü olarak iki gruba ayrıldı. Hastalar ayrıca klinik bulgular, yatış ve mortalite durumlarına göre de gruplandırıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 106 olgunun 59'u (%55.7) erkekti. Hastaların yaş ortalaması 12,89±6,80 ay, ve ortalama yükseklik 3,67±2,85 m idi. Alçak ve yüksek seviye düşme gruplarının ortalama düşme yükseklikleri sırasıyla 1,78±0,71 ve 6,92±2,09 metre idi. Yüksek grupta 21(%19,8) hastada kranial fraktür izlendi ve kontüzyon dışında tüm travmatik parankimal beyin lezyonları sadece yüksek grupta görüldü. Alçak grupta 6’şar (%5.7) olgu ile çocuk cerrahisi ve nöroşirürji yatışları ilk sıradayken, yüksek grupta 15(%14.2) olgu ile yoğun bakım yatışı en fazlaydı. Yüksek grupta 11(%10,4) kişiye operasyon uygulanırken, alçak grupta operasyon yapılan olgu yoktu. Mortalite ile sonuçlanan 9(%8.5) olgunun dördü (%3.8) acil serviste öldü. Sonuç: Özellikle iki yaş altında yüksekten düşme vakaları sık görülmekte beraber önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Düşme yüksekliğinin seviyesi, klinik ve prognoz açısından önemli bir belirteçtir. Bakıcıları ve ebeveynleri bu konuda bilgilendirmek ve eğitmek, kazaları ve ihmalleri önceden önleyerek primer korunma sağlayabilir.

Evaluation of forensic fall from height cases aged two years and younger

Purpose: Childhood trauma is often caused by accidental or neglected falls. In this study, we aimed to evaluate demographic and clinical factors to determine the incidence of falls from height in children under two years old. Materials and Methods: The study included 106 forensic cases who presented to the emergency department after falling from a height of one meter or more as a result of an accident or negligence between January 1, 2016 and December 31, 2021. According to the level of fall height, the cases were divided into two groups as below 3 meters and above. Clinical findings, hospitalization, and mortality status were used to group patients. Results:Of the 106 cases included in the study, 59(55.7%) were male.The mean age of the patients was 12.89±6.80 months (p=0.002) and the mean height level was 3.67±2.85 m (p=0.001).The mean height of the Low and High groups was 1.78±0.71, 6.92±2.09 meters, respectively.Crainal fracture was present in 21(19.8%) patients in the high group and all traumatic parenchymal brain lesions except contusion were seen in the high group (p=0.001). Four (3.8 %) of the 9(8.5%) dead cases died in emergency department. The average height of emergency department fall victims was 9.75±2.63 meters (p=0.001). Conclusion: Especially cases of falling from height under the age of two are common and are an important cause of morbidity and mortality. Fall height level is an important marker in terms of clinical and prognosis. Informing and educating caregivers and parents can prevent accidents and neglect in advance.

___

  • Kocak S, Dundar ZD, Yavuz K, Onal MA, Dikmetas C, Girisgin AS, Gul M, Cander B. Etiologic factors in falls from height in pediatric cases. Eur J Trauma Emerg Surg. 2012 Jun;38(3):313-7. doi: 10.1007/s00068-011-0172-8. Epub 2012 Jan 4. PMID: 26815964.
  • Musemeche CA, Barthel M, Cosentino C, Reynolds M. Pediatric falls from heights. J Trauma. 1991 Oct;31(10):1347-9. doi: 10.1097/00005373-199110000-00004. PMID: 1942140.
Cukurova Medical Journal-Cover
  • ISSN: 2602-3032
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1976
  • Yayıncı: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi
Sayıdaki Diğer Makaleler

Çölyak hastalığı olan çocuklar ile sağlıklı yaşıtlarının erken ateroskleroz belirteçlerinin karşılaştırılması

Derya KARPUZ, Özlem TEZOL, Merve TÜRKEGÜN, Yusuf USTA

Folik asit takviyesinin antenatal ve postnatal dönemde ruh sağlığına etkisi

Zeynep BAL, Gülsüm KARSLIOĞLU, Tuba UÇAR

Pakistan'da serebral palsinin yükü: demografik ve önleyici plana bir bakış

Ammara RAFİQUE

LSVT-BIG ®'in Parkinson hastalığında fonksiyonel hareketlilik, yürüme, el becerisi ve yaşam kalitesi üzerine etkisi

Türkan TURGAY, Yasemin EKMEKYAPAR FIRAT, Seval Selver SOĞAN, Pınar GÜNEL

Şizofreni hastalarında CYB mtDNA mutasyonları ve PI3K/AKT/mTOR sinyal yolağındaki genlerin ekspresyon durumu

Ebubekir DİRİCAN, Sevgi KARABULUT UZUNÇAKMAK, Halil ÖZCAN

Açık rinoplasti cerrahisinde postoperatif şiddetli ödem ve ekimozun bir göstergesi olarak nötrofil/lenfosit oranı

Ahmet BEŞİR, Ersagun TUĞCUGİL, Ali AKDOĞAN, Murat LİVAOĞLU

Bebeklerde akut bronşiolit ve surfaktan protein B gen lokusu arasındaki ilişki

Sümeyya Deniz AYBEK, Ömer ATEŞ, Saime SEZER SONDAŞ, Ali GÜL, Şahin TAKÇI, Buket ALTINTAŞ SEYYAH

Meme kanserinde strain elastografi ile histopatolojik parametreler arasındaki ilişki

Mahmut ÇORAPLI, Hacı Taner BULUT, Ayşe Gül ÖRMECİ, Hüseyin ALAKUŞ

Ankilozan spondilit tanılı hastada adalimumabın tetiklediği paradoksal psoriasis

Emre ZEKEY, Pinar KARABAGLİ, Gülcan SAYLAM KURTİPEK

Deplase eklem içi kalkaneus kırıklarının cerrahi tedavisinde genişletilmiş lateral ve sinüs tarsi yaklaşımlarının klinik ve radyolojik sonuçlarının karşılaştırılması

Kemal ŞAHAN, Abdulkadir POLAT, Feyzi KILIÇ, Cengiz KAZDAL, Fırat FİDAN, Ufuk ÖZKAYA