Kastamonulu Ömer Fuâdî'de Metafizik: Birlik Kavramı

“Osmanlıda felsefe var mıdır; varsa, ne tür bir felsefe vardır?” vb. sorular hep sorula gelmektedir. İşte bu yazı, bu genel soru/n/lar çerçevesinde alana mütevazı bir katkıyı amaçlamaktadır. Yazıda, öncelikle Aristoteles’in Metafizik’inde yer verdiği birlik kavramı kısaca ele alınacak, sonra birlik kavramının ontolojik çerçevesi belirlenecektir. Akabinde klasik İslam felsefesindeki Birlik kavramının yer aldığı bağlam ortaya konulacaktır. Üçüncü olarak 17.yüzyıl Osmanlı düşünürü Kastamonulu Ömer Fuâdî’nin Birlik kavramı analiz edilecektir. Yani her düşünür olduğu gibi Ömer Fuâdî de birçok yönden ele alınma, muhtelif filozoflarla karşılaştırılma imkânına sahiptir. Sözgelimi düşünürümüz, Platon temele alınıp İbn Arabi üzerinden karşılaştırılabilir. Ancak bu yazıda, az önce belirtildiği gibi Aristoteles Metafizik’i temelinde, düşünürün ‘Birlik’ düşüncesi ele alınacaktır. Düşünür Kastamonulu risalesinde, Birlik için iki kavram kullanmaktadır: ‘Tevhid’ ve ‘vahdet’. Tevhid’i ontolojik vahdete ilke yapmaktadır. Vahdet, tevhid ilkesiyle oluşa geçmekte, hakikatler dünyasını meydana getirmektedir. Bu hakikatler İbn Arabi felsefesinin isimleridir (esma). İsimler asıllardır. Oluşun ikinci ilkesi cisim’le çokluk (kesret) ve değişim (mübeddel) meydana gelmektedir. Değişim, insanı Birlik dünyasından indirmekte ve hakikatleri unutturmaktadır. Düşünürün insan özelinde ele aldığı bu oluş, kısaca bir dairesel/göksel hareket (hareketü’s-sema)  yani aşağı/iniş/hareketi (nüzul) ile yukarı/dönüş (uruc) hareketinden ibarettir. Hareketin ilkesini ise Birlik’i sözlü tekrar/hatır/lama (zikr-i tevhid) ilkesi oluşturmaktadır. Söz tekrarlı hatırlama, insanda aşkı ortaya çıkaracaktır. Bu bakımdan Ömer Fuâdî, cisim içindeki yüreği/gönlü Vahdet/hakikat dünyasına bakan bir ayna, levha kabul etmektedir. Aşklı hatırlamalarla hakikat dünyası bu aynada/levhada görünecek, insan onunla Birlik dünyasına katılacaktır. O nedenle insan dünyadan ayrılıncaya kadar birlik durumunu muhafaza edip devam etmelidir. Çünkü insanın dünyadaki durumu, göçmen kuşların dünyaya gelip ödevlerini yapıp dönmelerine benzemektedir.  

___

  • Arıcı, Müstakim, Fahreddin Razi Sonrası Metafizik Düşünce Kâtibî Örneği, Klasik, İstanbul 2015.
  • Aristoteles, Metafizik, çev. Ahmet Arslan, Sosyal Yayınları, İstanbul 1996.
  • Eflâtun, Phaidros, çev. Hamdi Akverdi, Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul 1997.
  • İbn Sînâ, en-Necât Felsefenin Temel Konuları, çev. Kübra Şenel, Kabalcı, İstanbul 2013.
  • İbn Sînâ, Kitâbu’ş-Şifâ Metafizik I, çev. E. Demirli&Ö. Türker, Litera, İstanbul 2004.
  • İbn Rüşd, Metafizik Şerhi, çev. Muhittin Macit, Litera, İstanbul 2004.
  • Kastamonulu, Ömer Fuâdî, Risale İnsanın Âlem-i Ervahdan Âlem-i Süfliye Ne Ta-rikle Nüzul Edüb Ne Tarikle Uruc Edeceği Hakkında, İBB Atatürk Kitaplığı, Osman Ergin Yazmaları, No: OE_Yz_0836/02, s. 14-31 vr.
  • Kılıç, Cevdet, “Plotinus’ta Sudurla İnen ve Aşkla Yükselen Çift Kutuplu Hakikat Anlayışı”, Kelam Araştırmaları, 2009, 7:1, s. 39-56.
  • Koç, Turan, Ölümsüzlük Düşüncesi, İz Yayıncılık, İstanbul 2005.
  • Paksüt, Fatma, Platon ve Platon sonrası, Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1982.
  • Vural, Mehmet, “Bir”, İslam Felsefesi Sözlüğü, Elis, Ankara 2011.
  • Yazar, İ. “Ömer Fuâdî”, DİA, İstanbul 2007, c. 34, s. 61-63.