Necip Fazıl Kısakürek’in, “İdeolocya Örgüsü’ne bağlı olarak benim en başa alınması gereken verimlerimden biri” olarak takdim ettiği bu 211 sayfalık eser, 1960’lı yıllarda Ramazan ayında, üç gece teravihten sahura kadar vermiş olduğu konferans şeklindeki konuşmalarının yaklaşık 20 yıl sonra, 1982 yılında yazıya dökülmesinden müteşekkildir. Necip Fazıl’ın kendi ifadesine göre; Batı Tefekkürü ve İslam Tasavvufu, üç gecede dörder saatten on iki saat konuşan adamın muazzam davayı temellendirmeye ve bir senteze bağlamaya çalıştığı en kesâfetli bir deneme kabul edilmelidir. Eserde kısa ve kalın hatlarıyla Batı, ince ve mahrem çizgileri ile Doğu ele alınmıştır. Necip Fazıl Kısakürek, eserde temelde iki mefhum arasında bir karşılaştırma yapmaktadır. Eserin ilk bölümünde Batı tefekkürünün tarihi, derin bir şekilde irdelenip muhakeme edilirken; ikinci bölümde İslam tasavvufu ve tarihi ile İslâmi fikriyat ve hedefler, çağının algılarına cevap niteliğinde, ortaya konmaya çalışılmıştır.