Bu çalışmada düşünce tarihinin önemli referans durakları olarak kabul edilen üç filozof üzerinden rasyonalizm ve ampirizm kavramlarına dayalı olarak bilim, etik ve inanç konuları ele alınıp incelenmektedir. Felsefe ve bilim dünyasında son derece etkili olmuş John Locke, David Hume ve Immanuel Kant’ın düşünceleri çerçevesinde düşünce tarihinde her daim tartışma konusu olmaya devam eden inanç-etik ve bilim ilişkisi ya da bir diğerine karşı konumunu, duruşunu bilmek kanaatimizce önemlidir. Tarihe mal olmuş böyle düşünürler üzerine yazmanın zorluğunun bilinceyiz. Ancak meydana getirilmiş bir sanat eseri artık sonsuza kadar yeniden yorumlanmak için gelecek nesillerin önünde durduğu gibi, tarihe yön veren düşünürlerin düşünceleri de her daim yeniden yeni nesiller tarafından yorumlanması ve yeni bağlamlarla anlaşılması gerektiğine inanmaktayız. Hiç kimsenin bugüne kadar söylemediği yepyeni tezler ileri sürmek iddiasında değiliz. Ancak rasyonalizm ve ampirizm akımları üzerinde tartışmasız etkileri olan söz konusu bu üç düşünürün düşüncelerini kısa ve öz şekilde bir makalede ele alınmasının fayda sağlayacağı kanaatindeyiz.

In this study, science, ethics and beliefs are discussed and examined based on the concepts of rationalism and empiricism over three philosophers, which are accepted as important reference stops of the history of thought. It is important in our opinion to know the belief-ethics and science relationship or its position and stance against each other within the framework of the thoughts of John Locke, David Hume and Immanuel Kant who have been extremely influential in the world of philosophy and science. We are aware of the difficulty of writing on such thinkers that have cost history. However, as a created work of art no longer stands in front of future generations to be reinterpreted forever, we believe that the thoughts of thinkers who shape history must always be interpreted by new generations and understood in new contexts. We do not claim to introduce brand new theses that no one has said so far. However, we believe that it would be beneficial to consider the thoughts of these three thinkers in a brief and concise article, which have indisputable effects on rationalism and empirical movements.