Günümüzde dijital hükümetin oluşturulmasını sağlayan en temel sebeplerin başında kamu politikası ve yönetimi reformları gelmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Rusya’da da planlı ekonominin geliştirilmesi adına dijital hükümete geçiş programları kabul edilmiştir. Devletlerde, dijital hükümet oluşturulması gerekliliği düşüncesinin temelinde yatan sebep, bu yeni teknoloji uygulaması sayesinde bürokrasinin daha az ve daha hızlı hale geleceği, mevcut hizmet sunma yöntemine kıyasla daha az maliyetli olacağı hatta neredeyse insansız kamu hizmeti sunma fırsatı yakalayacakları düşüncesidir. Çalışmanın temel amacı Rusya’daki dijital hükümet alanındaki uygulamaları incelemek ve değerlendirmesini yapmaktır.  Makale, dijital hükümet ortamında politika fırsatlarına yeni bir bakış açısı fikrini geliştirmeye çalışmaktadır. Ampirik bir temelde, Rus vatandaşlarının dijital hükümetin kullanımına yönelik tutumları Qualitative Comparative Analysis (fs/QCA) yöntemi kullanılarak incelenmiştir. Çalışma sonuçlarının kamu politikası ve kullanılan yöntemi itibariyle dijital bir hükümet kurma ve etkinliğinin izlenebilme pratiği açısından önem taşıdığı düşünülmektedir.

Social justice is defined as a comprehensive understanding of justice in which every individual fulfils their social rights. Social justice, which explains the relations of the individuals who make up the society on certain rights, is interpreted differently in Western and Islamic thought. In the Western thought, social justice is built on the political economy, and it is used as a tool to diminish imbalances. In modern Western thought, social justice is a necessary tool for good life while it is necessary for the establishment of a right, virtuous and moral society in Islamic thought.  The first part of this study analyses the approaches on social justice in Western thought, in particular some contemporary social justice theorists are examined. In the second part, some Islamic thinkers are taken into consideration as an alternative to the Western understanding of social justice in terms of economic inequalities. It is emphasized how these Islamic thinkers have an understanding of the importance of social justice. The aim of this study is to evaluate the importance of social justice in the twentieth century Western and Islamic thought systems with qualitative differences, and to evaluate the concept of social justice within the contemporary discourses and within the differences in the internal dynamics and social structures of both thought systems. Therefore, in this study the approaches of Rawls and Miller, Qutb, Mawdudi and Nursi to the social justice are examined as the modern representatives of the two school of thought.