Türk Tarih Kurumu Genel Kurul Toplantısı (21 Nisan 1973)

Türk Tarih Kurumu Genel Kurulunun olağan toplantısı 21 Nisan 1973 cumartesi günü saat onda Kurum merkezinde yapıldı. Yoklama sonunda çoğunluğun bulunduğu anlaşıldığından Başkan Ord. Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu şu konuşması ile oturumu açtı: "Sayın arkadaşlarım, Genel Kurul toplantımızı başarı ve en iyi dileklerimle açıyorum. Geçen çalışma yılında bizlerden esirgemediğiniz güven ve desteğe arkadaşlarım ve şahsım adına en içten teşekkürlerimizi sunuyorum. Biraz sonra beratlarını sunacağı= değerli muhabir üyelerimize candan tebriklerimizi ifade etmek isterim". Bundan sonra geçen yıl Kurumun muhabir üyeliğine seçilmiş olan Erzurum Atatürk Üniversitesi Yeniçağ Tarihi Doçenti Dr. Abdurrahman Çaycı, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Türk İktisat Tarihi Profesörü Dr. Lütfi Güçer, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yeniçağ Tarihi Doçenti Dr. Bekir Kütükoğlu, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Eskiçağ Tarihi Profesörü Dr. Adnan Pekman ve İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Türk İktisat Tarihi Doçenti Dr. Halil Salihlioğlu'na üyelik beratları Kurumun en eski üyelerinden Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı ve Ord. Prof. Hikmet Bayur tarafından verildi ve yeni üyeler kutlandı. Yine geçen yıl muhabir üyeliğe seçilen İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Kemal Çığ, yurt dışında olduğundan beratının posta ile kendisine gönderildiğini Genel Müdür Kurula bildirdi. Şeref üyeliğine seçilen Londra Üniversitesi Profesörlerinden Bernard Lewis'in beratının da kendisine sunulmak üzere Londra Büyükelçiliğimize gönderilmesine karar verildi.

Testimonies to the Economic Vitality of Balat, The Mediaeval Miletus

The last few years have been marked by a renewed interest in the study of graffiti scratched into the plaster covering the walls of mediaeval buildings. These studies have concentrated either on inscriptions and coats-of-arms of Western pilgrims or on ship-graffiti, also known as akidographemata, scratched or carved predominantly into the walls of Christian monuments, churches and monasteries. In fact, the practice of scratching, carving or drawing graffiti, and especially those of ships, onto the walls of religious buildings was very widespread, extending in the east to Isfahan, in the south to the first cataract of the Nile, in the north as far as Helsingör, and in the west to the Rhine Valley.