Türk Milleti ve Atatürk

Atatürk, Avrupalılarca halâ bir "Harika Adam" vasfını taşımaktadır. Bunlar arasında, dünkü Türkiye gibi her sahada geri bir memleketten bu kadar ileri, bu kadar medeniyetçi bir şahsiyetin yetişip çıkmış olmasını tarihin beklenmedik ve olağanüstü hadiselerinden biri telâkki edenler de pek çoktur. Büyük Türk inkılâpcısını bu tarzda ve bu zaviyeden görüş, milli gururumuzu sık sık incitmekten hali kalmıyor. Kendisi de, sağlığında, bu suretle "tarif" ve "tefsir" edilmekten hoşlanmazdı. İngiliz askeri yazarlarından Armstrong'un "Bozkurt" adlı kitabının Atatürk'ü ne kadar öfkelendirdiğini ve etrafındaki gazetecileri bu kitap aleyhine nasıl seferber ettiğini bilinir. Bozkurt'u okuyanlar bilirler ki, —hususi hayatına dair bazı temelsiz dedikodular bir yana bırakılacak olursa— Armstrong, bu eserinde Mustafa Kemal'i, eski ve yeni tarih devirlerinin en yüksek simaları sırasında saymakta ve: Eğer, demekte idi, bu adam, büyük bir milletin içinden çıkmış veya büyük bir milletin başına geçmiş bulunsaydı, Sirus'leri, Sezar'ları, Cengiz'leri, Napoleon'ları gölgede bırakan "cihangirlerden biri olurdu.