531 sahife tutan faksimile kısmı , denilebilir ki, teknik itibarı ile mükemmeldir. Şüphesiz Milli Eğitim Basımevinin meharetli işçilerine medyun olduğumuz bu mükemmeliyet, iki ve bazen üç renkli formaların basılmasında ve tertibinde açıkça görülmektedir. Ancak bu kısmın hakikaten ilmi bir değerinin olması için, faksimile edilen nüshanın bir değerinin olması lazımdır. Bir şairin eseri bahis mevzuu olursa, bu değer, evvela san'at bakımından takdir edilmeğe çalışılır. Biraz ileride iktibas edilecek bir kaç cümleden ve bizzat eserin tetkikinden çıkan netice şudur ki, Hamidinin eseri, hatta devrinin san'at eserleri arasında, hiç te yüksek bir mevki alamaz. Ancak bu şairin bir müddet Fatih'in muhitinde yaşadığı göz önünde bulundurularak, eserinin neşri düşünülebilir. Bu takdirde ve bu noktai nazarla, eser eğer ilmi bir zaruret yüzünden faksimile ile neşredilecek ise, yapılacak şey, derhal o eserin nüshalarını aramak ve en iyisini seçip, onu faksimile ile bastırmaktır. Hamidi Külliyat'ının, bilindiğine göre, iki yazma nushası vardı r: a - Faksimilesi basılmış olan T. T. K. Kütüphanesi nushası, noksan bir nüshadır, bundan çok daha tam olup, yazısına göre, aynı kimse tarafından istinsah edilmiş olan ve Hamidinin iki minyatürünü ihtiva eden Arkeoloji Müzesi Kütüphanesi nushası . Binaenaleyh Sayın Ertaylan'ı n bu ikinci nushayı faksimile ettirmesi ve diğer nusha ile mukabele ederek, nusha farkları ile birlikte neşrettirmesi lazım gelirdi. Böyle yapılmaması , ilim bakımından asla caiz görülemez