İslâm Devletlerinde Bazı Nâibeler

İslam toplumunda kadının durumu birçok Avrupalı yazarlar tarafından yanlış anlaşılmış ve Müslüman kadının bütün tarih boyunca erkeğin esiri olduğu veya kafes arkasına itilmiş bir mahpusun hayatını yaşadığı tezi ileri sürülmüştür. Hattâ Sasani devletinde kadın hukukunun gelişmesini inceliyen C. Barthelemae bile kitabının sonunda, Sasanilerde kadın hukukunun gösterdiği inkişafın bu imparatorluğun yıkılması ve halkın İslamiyet’i kabul etmesiyle engellenmiş bulunduğunu haksız yere iddia etmiştir. Halbuki Müslüman reşit kadın hem istifade hem de kullanma ehliyetine sahip olduğu için çağdaş hukuk sistemlerine bağlı kadınlardan çok önce hukûki şahsiyetini kazanmış bulunmaktadır. Serbestçe ticaret yapan, malları üzerinde istediği gibi tasarrufta bulunan Müslüman kadını toplum hayatında kendine düşen yeri almaktan alıkonulamamıştır ; hatta Divân-ı Mezâlim başkanlığı gibi kadılıktan bile üstün olan bir vazifeyi görmesi tabii karşılanmıştır.