Yirmi yıl öncesine kadar Doğu Etüdleri Amerika'da oldukça iptidai bir durumdaydı. İkinci Dünya Savaşının çıkmasından az sonra Amerika Birleşik Devletlerinin savaşa katılışı, Amerikalıları Doğu milletleriyle yakından ilgilenmeğe, bu milletlerin mazi ve kültürlerini tanımağa zorladı. Savaş sonunda Amerikalılar Batı aleminin liderliğine yükselince, bu ilgiler daha da arttı. Komunizme karşı en tesirli silahı İslamiyette bulan Amerikalılar, Yakın ve Orta Doğu kültürleri üzerinde araştırmalar yapmak maksadiyle çeşitli enstitüler kurdular, üniversitelerde yeni kürsüler tesis ettiler. Geniş maddi imkanlar sayesinde Avrupa'dan değerli mütehassıslar celbettikten başka, Amerikalı genç ilim adamları yetiştirmeğe de giriştiler. Böylece meydana gelen Amerikan şarkiyatcılığının vasfı pratik gayelere yönelmiş olmasıdır. Nitekim, Ramsaur Jr. un The roung Turks, Prelude to the Revolution of 1908 adlı eseri, Princeton üniversitesinden Prof. L. V. Thomas’ın da Önsözde belirttiği gibi, sadece Türk milliyetçiliğinin doğuşunu incelemekle kalmayıp, bugün Asya ve Afrika halklarını saran kurtuluş hareketlerini zımnen izah etmektedir.