Cengiz Orhonlu 1927 - 1976

Gökyüzündeki yıldızların sayısını henüz erbabı bile öğrenememiş, insanoğlu bunların arasından çok azının ismini saptayabilmişken, her zaman saydıklarımızın da bir elin parmaklarını geçmediğini yakından biliriz. Çevremize baktığımız zaman da ilgilendiğimiz alanda aklımıza gelen isimlerin sayısının ne kadar az olduğunu anlayınca endişe ederiz. Bunu da kusur olarak ya hafızamızda ararız veya toplumun çabuk unutma alışkanlığına bağlarız. Aslında hayatında meydana getirdiği ile gerçekten çevresine yararlı olan acaba kaç kişi geldiğini merak edebilir miyiz? Siyaset alanında, spor alanında ve hatta ilim alanında işgal ettiği mevkiin tam değerini veren kaç kişi ortaya çıkar? Rastlantıların, hatır ve iltimasların hak etmediği yere getirdiği insanların zaman çarkının sona ermesinden sonra unutulmanın korkunç girdabına, bazan yaşarken bile kapıldığım görünce kusur aranılması gereken hususlar çok daha başkadır. Sağladıkları olanakları cömertçe harcayanların, bulundukları zemini iyi seçememelerinde hem kendileri hem çevreleri ne kadar kusurlu sayılırsa sayılsınlar veya rastlantı desinler kendi bilecekleri husustur. Fakat kişi kendisine tevdi edilen rütbe ve seviyenin tam hakkını verirse, hem hayatta hem de kendisinden sonra anılan bir ad bırakması doğaldır. İşte Haziran ayının ortalarında kaybedip ebedi istirahatgâhına yolcu ettiğimiz Cengiz Orhonlu, sahip olduğu mevkilere emin adımlarla ilerleyip, her zaman daha iyisini vermeğe ve yaratmağa çalışan bir isim olarak Türk tarihçiliği alanında imzasını ebedileştiren bir kişi idi.

An Ivory Box and a Stone Mould from Acemhöyük

The excavations at Acemhöyük, started in 1962 under the auspices of the Turkish Historical Society, Ankara University and the General Directorate of Antiquities and Museums, have been continuing annually. The results of the campaigns of 1962 - 1965 have appeared. More recent exploration has focused on the monumental buildings at the site; some work also took place in other parts of the mound and in the lower city. We now have gained a basic understanding of Acemhöyüks' status and importance in the context of Anatolian archaeology. A general volume, now in preparation, will present the finds from the palaces as well as those from other buildings on the mound or in the lower city; objects of metal, ivories, terracottas, stone vases, and notably the rich collection of bullae with cylinder and stamp seal impressions will be published in this volume. The present article selects two samples from the wealth of material: an ivory box and stone mould for a lead figürine.