Atatürk'ün Hastalığı

Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, Atatürk'ün sağlığı konusunda ilk haber, Kasım 1923'te çıktı. Cumhuriyet ilan edileli henüz on gün kadar olmuştu. Bir gün Gazi, öğle yemeği sırasında, sofra başında birdenbire bir kriz geçirdi. Eşi Lâtife Hanım'ı tedavi için rastgele orada bulunan Dr. Refik (Saydam) Bey hemen bir morfin iğnesi vurdu. Kriz geçti. İki gün sonra, öğle yemeğinden sonra Cumhurbaşkanı bir kriz daha geçirdi. Bu biraz daha hafifti. Bunun üzerine, kalp mütehassısı Prof. Dr. Neşet Ömer (İrdelp) 13 Kasım 1923 günü İstanbul'dan Ankara'ya çağırıldı. Ertesi günü Çankaya'da Cumhurbaşkanı'nı muayene etti. Rahatsızlığın "çok çalışmadan ve yorgunluktan" ileri geldiğini, asabî bir hal olduğunu söyledi. Dinlenme; alkol, tütün ve kahveyi azaltmayı öğütledi. Gazi, iki ay kadar rejim yaptıktan sonra tamamen iyileşti. Bu konuda önce bir bildiri yayınlanmadı. Gazeteler konuyu kurcaladılar. Sonunda Hükümet, Prof. Dr. Neşet Ömer (İrdelp) imzasını taşıyan sağlık raporunu yayınladı. 2 Şubat 1924 tarihli bu raporda, "Gazi Paşa'nın tamamen ve katiyen afiyette bulundukları" kesinlikle açıklandı. Atatürk aslında beş-on gün kadar iyice dinlenip perhiz yapmış, ondan sonra doktorun öğütlerine pek aldırmamış, yine eski yaşamını ve yoğun çalışmalarını sürdürmüştü.

Mustafa Kemal-Lawrence Meeting in the Light of British Documents

In April 1926, Brigadier-General Moberley of the British Army was writing a book, entitled History of the Mesopotamian Campaign, which included a section on Turkish war aims and Pan-Turkism. He approached the British Foreign Office for information on the subject, whereupon one of the officials, W. G. Childs, drew up a minute 20th April for the use of the Department. This minute throws interesting light on the personality and career of Mustafa Kemal (Atatürk). Apparently, Childs had spoken to Colonel T. E. Lawrence (of Arabia reputation) on the subject, who had told him that, "by a curious accident", he (Lawrence) was able, in September 1918, "to have several conversations with Mustafa Kemal Pasha", and that among the topics discussed was that of Turkish war aims.