Anadolu'da Bulunmuş Altın Kulak Tıkaçları

Arkeoloji edebiyatına "tıkaç" veya "tıpa" adıyla girmiş bir grup küçük buluntu vardır. Taş, kil ve madenden yapılmış bu eserlerin bazılarının bir ucu hafif sivrileşen armudi, diğer ucu düz veya konveks yüzeyli düğme şeklinde, bazıları ince uzun, başlı çivi şekilli bazıları da iki ucu geniş, orta kesimi inceltilmiş makara formundadırlar. Araştırıcılardan bir kısmı bu tip eşyayı "Kulak tıkacı" veya "Burun tıkacı" olarak isimlendirmektedir (İngilizce "ear plug" - "ear stud" veya "nose plug", Almanca "Ohrenknöpfe"). Fakat bu buluntuların bir kısmı kulak veya burun deliklerine uyacak şekil ve ölçülerde iken bazıları 8 cm. uzunluğunda çiviler (Woolley, 1955, s. 73, lev. 15 U 17985) veya makara yahut düğme (?) olabilecek eşyalardır (Braidwood, 1960, s. 84, res. 58/4, 5; Woolley, 1955, s. 13, lev. 15 U 16603, U 17764). Alaca Höyükte bu eşyanın ilk altın örnekleri bulunduğunda, pek modern bir benzetme ile, "gömlek düğmesi biçimli nesne" denmişti (Koşay, 1951, S. 67). Terminolojideki bu karışıklık, söz konusu eşyaların kullanma amaç ve şekillerinin bilinmemesinden ileri gelmiştir. Anadolu'da son yıllarda madeni ve taş tıkaçların sayısı bir hayli artmış ve iki kazı yerinde altından yapılmış tıkaçların hakikaten "kulak tıkacı" gibi kullanıldıkları anlaşılmıştır. Biz bu küçük araştırmamızda Anadolu'da bulunan ve kesin olarak kulak tıkacı olduğu anlaşılan altın tıkaçları ele alıp problemlerine değinmek istiyoruz. Anadolu'da ve komşu ülkelerde altın kulak tıkaçlarına şekil olarak benzeyen taş ve kil eşyalarla tıkaç ve tıpa adı verilen diğer cins eşyanın buluntu durumları, bunların kulak tıkacı olduklarını kanıtlamadığından, araştırmamıza dahil edilmemişlerdir.

Some Persian Sources on the History of Turkey

The tremendous number of the known Oriental sources on the history of Turkey have not yet been studied sufficiently well. Their publication is not an easy thing. Many sources have not yet been brought to light, catalogued and described. It has been partly due to the fact that they are in libraries and private collections in many countries and not always are accessible ; some manuscripts have been enumerated in various catalogues, descriptions and publications, but there is hardly an institution in the world that would boast of an exhaustive collection of such publications. Therefore, any serious research work is possible only under the condition that the necessary composite reference materials are prepared. This makes it expedient to coordinate the efforts of historians of various countries aimed at the finding of manuscripts with the prospect of publishing a collective work discribing all existing sources on Turkey's history and at studying the most valuable sources and preparing of joint works on the problem of sources. Soviet scholars, Y. Borshchevsky and Y. Bregel among them already emphasized the necessity of the compilation of a bio - bibliographical work on the Iranian and Tajik manuscripts. In their article recently printed in the magazine "Peoples of Asia and Africa" these scholars offered their project of such a publication. A similar project could be adopted as the basis for the compilation of a composite reference work on the sources on Turkey's history.