Ali Canib Yöntem

İçinde yaşadığımız şu son birkaç yıl, Türk edebiyatı'nın kıymetli evladlarından ne kadar çoğunu alıp götürdü! İbrahim Alâeddin, Hamdullah Subhi, Fuad Köprülü, Fazıl Ahmed'in ardından Ali Cânib Yöntem'i de kaybetmiş bulunuyoruz ve Fecr-i Ati neslinden, hemen hemen hiçbiri, artı k bizlerin dünyasında yaşamıyor. Türk Tarih Kurumu'nun kıymetli üyelerinden A. C. Yöntem, çevresindeki yakın dostlarından o başka Meme göç edenlerin sonuncusu oldu; belki bu yüzden, onun kaybından doğan teessürü aksettiren, hayatını ve eserlerini canlandıran hatıra ve araştırmalara —çala-kalem yazılıvermiş birkaç makale bir yana bırakılırsa— rastlamış değiliz. Ben, A. C. Yöntem'i şahsen tanımam; eserleriyle yakından tanırım. Lise'deki talebelik çağlarımdan başlayarak onun Edebiyat ders kitabını, Türk Edebiyatı Antolojisi'ni tekrar tekrar okumuşumdur; şiirlerini okumaktan da zevk duyarım ve Türk Edebiyatı üzerindeki tedkiklerinden, o sâhalardaki araştırmalarımda çok faydalandım. XX. asrın başlarında bilhassa gelişip kuvvetlenen milliyet ve dilde sadeleşme cereyanlanyle yakından alakalı olan bu şair ve alimimizin ölümü dolayısıyle, böyle acı bir vesileyle hazırladığımız bu araştırmada, önce, onun herkesinkine benzer bir Hayat Çizgisi'ni vereceğiz; bundan sonraki kısımları, Mecmualarda Dağınık Hâlde Kalan Yazıları ile, Kitap Hâlinde Basılmış Eserleri ve Şahsiyeti teşkil edecektir.