Atrial Fibrilasyonu Olan İskemik Serebrovasküler İnme Geçirmiş Hastalarda Rekürren Serebrovasküler İnme ile Kırmızı Kan Hücresi Dağılım Genişliği Arasındaki İlişki

Amaç: Atriyal fibrilasyon tromboembolik olaylara sebep olan bir sık görülen bir aritmi türüdür. Kardiyoembolik inme önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Kırmızı kan hücresi dağılım genişliği (KDG, ‘Red blood cell distribution width’:RDW), kronik inflamasyon ve yüksek oksidatif stres durumunda artabilen bir belirteçtir. Çalışmamızda akut iskemik inme geçiren atriyal fibrilasyon hastalarında KDG düzeyi ile tekrarlayan erken serebrovasküler inme sıklığı arasındaki ilişkiyi incelemek amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: İskemik inme tanısı alarak nöroloji servisine yatış yapılan, kardiyoloji konsültasyonu esnasında elektrokardiyografisinde atriyal fibrilasyon saptanan hastalar çalışmaya dahil edildi. Hastaların kronik hastalık durumu, kullanılan ilaçlar, yatış sırasında rutin yapılmış olan kan tetkikleri, ekokardiyografi bulguları kayıt altına alındı. Hastalar 3 ay süresince takip edildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 164 hastanın yaş ortalaması 73,6 ± 9,3 idi. Hastaların 97’si (%59,1) kadın, 67’si (%40,9) erkek cinsiyette idi. Doksan günlük takip sonucunda 31(%18,9) hastanın tekrarlayan iskemik inme geçirdiği saptandı. Tekrarlayan inme geçirenler ile geçirmeyenler arasında yaş, cinsiyet, kronik hastalık, dislipidemi, sigara kullanımı, ejeksiyon fraksiyonu, CHA2DS2-VASc skoru, NIHHS Skoru düzeyleri, serum CRP düzeyleri, kan trombosit sayısı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmazken; KDG düzeyleri (14,6 ± 1,4 vs 13,3 ± 0,8) tekrarlayan inme geçiren hastalarda daha yüksek saptandı (p <0,001). İskemik inme risk faktörlerinin dahil edilerek uygulandığı çok değişkenli lojistik regresyon analizi modelinde; KDG seviyelerinin (OR: 3,125; %95 GA: 2,088–5,5603; P < 0,001) bağımsız olarak tekrarlayan inme riskini artırdığı görüldü. Sonuç: KDG serebrovasküler inme geçirmiş atriyal fibrilasyon hastalarında 90 gün içinde tekrarlayan serebrovaskuler inme görülmesini öngörmede önemli biyobelirteçlerden biri olarak kullanılabilir. Benzer hastalarda sıklıkla bakılan kan KDG düzeyinin prognoz açısından değerlendirilmesi önerilir

The Relationship Between Recurrent Cerebrovascular Stroke and Erythrocyte Distribution Width in Atrial Fibrillation Patients with Cerebrovascular Stroke

Aim: Atrial fibrillation is a common type of arrhythmia that causes thromboembolic events. Cardioembolic stroke is an important cause of morbidity and mortality. Red blood cell distribution width (RDW) is a marker that can increase in chronic inflammation and high oxidative stress. In our study, we aimed to examine the relationship between the RDW level and the frequency of recurrent early cerebrovascular stroke in atrial fibrillation patients who had acute ischemic stroke. Material and Methods: Patients who were admitted to the neurology service with the diagnosis of ischemic stroke and had atrial fibrillation in their electrocardiography during the cardiology consultation were included in the study. The patients' chronic disease status, medications used, routine blood tests during hospitalization, and echocardiographic findings were recorded. The patients were followed for 3 months. Results: The mean age of 164 patients included in the study was 73.6 ± 9.3 years. Ninetyseven (59,1%) of the patients were female and 67 (40,9%) were male. As a result of the 90-day follow-up, 31 patients (18.9%) had recurrent ischemic stroke. While there was no statistically significant difference between age, gender, chronic disease, dyslipidemia, smoking, ejection fraction, CHA2DS2-VASc score, NIHHS score levels, serum CRP levels, blood platelet count between those who had recurrent stroke and those who did not; RDW levels (14.6 ± 1.4 vs 13.3 ± 0.8) were found to be higher in patients with recurrent stroke (p <0.001). In the multivariate logistic regression analysis model, in which ischemic stroke risk factors are included; RDW levels (OR: OR: 3.125 ; 95% GA: 2.088 –5.5603; p < 0.001) were found to independently increase the risk of recurrent stroke. Conclusion: RDW can be used as one of the important biomarkers in predicting recurrent cerebrovascular stroke within 90 days in atrial fibrillation patients who have had a cerebrovascular stroke. It is recommended to evaluate the blood RDW level, which is frequently checked in similar patients, in terms of prognosis.

___

  • 1. Wolf PA, Abbott RD, Kannel WB. Atrial fibrillation as an independent risk factor for stroke: the Framingham Study. Stroke. 1991 Aug;22(8):983-8.
  • 2. Go AS, Hylek EM, Phillips KA, Chang Y, Henault LE, Selby JV, Singer DE. Prevalence of diagnosed atrial fibrillation in adults: national implications for rhythm management and stroke prevention: the AnTicoagulation and Risk Factors in Atrial Fibrillation (ATRIA) Study. JAMA. 2001 May 9;285(18):2370-5.
  • 3. Writing Group Members; Mozaffarian D, Benjamin EJ, Go AS, Arnett DK, Blaha MJ, Cushman M, Das SR, de Ferranti S, Després JP, Fullerton HJ, Howard VJ, Huffman MD, Isasi CR, Jiménez MC, Judd SE, Kissela BM, Lichtman JH, Lisabeth LD, Liu S, Mackey RH, Magid DJ, McGuire DK, Mohler ER 3rd, Moy CS, Muntner P, Mussolino ME, Nasir K, Neumar RW, Nichol G, Palaniappan L, Pandey DK, Reeves MJ, Rodriguez CJ, Rosamond W, Sorlie PD, Stein J, Towfighi A, Turan TN, Virani SS, Woo D, Yeh RW, Turner MB; American Heart Association Statistics Committee; Stroke Statistics Subcommittee. Heart Disease and Stroke Statistics-2016 Update: A Report From the American Heart Association. Circulation. 2016 Jan 26;133(4):e38-360.
Batı Karadeniz Tıp Dergisi-Cover
  • ISSN: 2822-4302
  • Yayın Aralığı: Yılda 3 Sayı
  • Başlangıç: 2017
  • Yayıncı: -
Sayıdaki Diğer Makaleler

Herpes Zoster Tanısı Alan İmmünkompetan Hastaların Epidemiyolojik ve Klinik Özellikleri: Sinop İlinden Tek Merkezli Retrospektif Kohort Çalışma

Zeynep KESKİNKAYA, Ayna SARİYEVA ISMAYİLOV, Özge AYDIN GÜÇLÜ

IL8/CXCL8 Gen Polimorfizminin COVID-19 Şiddeti ile İlişkisi

Güneş ÇAKMAK GENÇ, Begüm Beril YALÇIN, Emre HORUZ, Sevim KARAKAŞ ÇELİK, Ahmet DURSUN

Farklı Mine Yüzey Hazırlık İşlemlerinin Mine Demineralizasyonu Gelişimine Etkisinin Değerlendirilmesi: Bir İn-vitro Rebonded Braket Çalışması

Kemal Can ACIR, Orhan ÇİÇEK, Nurhat ÖZKALAYCI

Bası Yaralarında Bakım Verenlerin Hastalıkla İlgili Farkındalık Düzeyi

Nevra SEYHAN, Ali Doğan DURSUN

İnme Hastalarında Lenfosit/Monosit Oranının Klinik ve Radyolojik Parametrelerle İlişkisi ve Kısa Süreli Sonuçlara Etkisi

Mustafa AÇIKGÖZ, Hüseyin Tuğrul ATASOY

Uygun Tıbbi Maske Yapımı İçin Yüz Antropometrisinin İncelenmesi

Büşra UYAR, Ayşe Zeynep YILMAZER KAYATEKİN, Mustafa Çağatay BÜYÜKUYSAL, Cenk Murat ÖZER

Oyun Hamuru Etkinliğinin Çocuklarda Dental Kaygının Giderilmesine Etkisi

Nazlı KARAKAŞ, Tülay AYYILDIZ, Ebru HAZAR BODRUMLU

Ağır Derecede Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Hastalarında Bilişsel İşlevlerin Değerlendirilmesi

Firdevs Ezgi UÇAN TOKUÇ, Fatma GENÇ, Ömer Tarık SELÇUK, Ruhsen OCAL, Aylin YAMAN

Atrial Fibrilasyonu Olan İskemik Serebrovasküler İnme Geçirmiş Hastalarda Rekürren Serebrovasküler İnme ile Kırmızı Kan Hücresi Dağılım Genişliği Arasındaki İlişki

Mustafa Ozan ÇAKIR

Preeklamptik Anne ve Bebeklerinde Asimetrik Dimetil Arjinin ve Oksidan/Antioksidan Düzeyi

Sedef NARİN TONGAL, İ.etem PİŞKİN, Cumhur AYDEMİR, İnan İlker ARIKAN, Murat CAN