Tito’nun 1980’de ölümü ile federal yapının sarsıntı yaşaması ve 1990’larda ayrı bağımsız devletlerin oluşma süreci başlangıcına kadar, Yugoslavya’da birçok hakkı devlet garantisi altında olan Türkler için –aradaki Yücel teşkilatı davası, idam ve çeşitli mahkûmiyetlerle korkutulan Türklerin Türkiye’ye toplu göç olayı hariç- sosyalizmin devamına taraftar olan Burhan Sait, bunun yürümediğini ve her büyük halkın federal cumhuriyetini bağımsız devlet haline getirmeye başladığını görünce, esasen içinde var olan milliyetçi-Türkçü fikir çerçevesinde faaliyetler bulunur. Daha Tan gazetesinde muhabir ve yazar olarak çalışırken bölge Türklüğü ve Türk Dünyasıyla ilgilenmiş, yazılar yazmıştır. Üsküp’e yerleşip 1994-2002 arasında çıkardığı Vardar dergisi ve devamı olan Vardar gazetesinde Türk Dünyası ile daha çok ilgilenmiştir. Bu sırada bir ara Anadolu Ajansı Üsküp Temsilcisi olmasının verdiği imkânla, Türk Dünyası ile ilgili eline gelen bilgileri değerlendirip bazılarını haber, bazılarını da ayrı yazılar halinde yayınlamıştır. Atatürk’ten sonra Türk Dünyası’na yönelişin en bilinçli temsilcilerinden olan Milliyetçi Hareket Partisi Başkanı Alparslan Türkeş’e de hayran olan Burhan Sait, onun ölümüne genişçe veren bir haber-yazı da yayınlayarak bu hassasiyetini ortaya koymuştur. Bu çalışma için arşiv taraması yapılmıştır ve Kosovalı yazar ve gazeteci Burhan Sait’in Türk Dünyası ve meselelerine hasredilen yazılarına odaklanılmıştır. Örnek bir aydın üzerinden Balkan Türk entelijansyasının Türk Dünyası’na yaklaşımı ve meseleleri ele alış biçimi örneklemeler üzerinden verilmiştir.