TUNA’NIN SÖNMEYEN KANDİLLERİ-II: NİĞBOLU

Asırlar boyunca bir “kale şehir” olarak bilinen Niğbolu, 629 yılında Bizans İmparatoru Herakles tarafından Bulgaristan’ın kuzeydoğusunda, Tuna kıyılarında kurulmuştur. Niğbolu stratejik bakımdan büyük önemi haiz olması hasebiyle tarih boyunca değişik kavim ve milletler tarafından birçok kez işgal edilmiştir. 1396’da Haçlılarla Osmanlılar arasında yapılan Niğbolu Savaşı sonucunda Osmanlı hâkimiyeti altına giren Niğbolu, özellikle Osmanlı Devleti’nin destekleriyle Osmanlı ordusunun çok önemli bir merkezi hâline gelmiştir. Bunun yanında varlıklı ve yardımsever ailelerin, vakıfların yardımlarıyla da Rumeli medeniyetinin bir yansıması olarak şehrin birçok yerinde cami, medrese, imaret, han, hamam, kervansaray, bedesten, mescit, çeşme gibi yapıların inşasıyla da oldukça mamur ve bayındır bir şehir olmuştur. Nüfusunun büyük çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Niğbolu, ekonomik ve kültürel alanlarda da büyük gelişme göstererek Rumeli medeniyetinin önemli kültür şehirlerinden biri durumuna gelmiştir. Niğbolu aynı zamanda Âhî (ö.923/1517), Sehâbî, Rızâyî, Âhî, Fasîhî (ö.1106/1694), Emânî gibi isimleri Osmanlı şiirine kazandıran bir şehirdir. 1810 ve 1829’da Rus işgaline uğrayarak büyük yara alan Niğbolu, 1878 Berlin Antlaşması kararları gereğince yeni kurulan Bulgaristan Prensliği’ne devredilmiştir.

THE NON-EXTINGUISHING CANDLES OF TUNA-II: NİKEPOL

Nigbolu, which was known as a “castle city” for centuries, was founded on the shores of the Danube River in the northeast of Bulgaria by Byzantine Emperor Herakleios in 629. As Nigbolu had a great strategic importance, it was occupied by various tribes and nations for many times throughout the history. Nigbolu, which fell under the hegemony of Ottoman Empire as a result of Nigbolu Battle between crusaders and Ottomans in 1396, became an important center of Ottoman Army especially with the support of Ottoman Empire. Furthermore it became a reasonably prosperous and developed city with the constructions of the mosques, madrasas, imarets, inns, Turkish baths, caravanserais, bazaars, fountains as a reflection of Rumelian civilization by the help of wealthy and helpful families and charities. Nigbolu, where the population mostly consists of Turks, became one of the important city of the culture of Rumelian civilization by developing enormously in economical and cultural fields. At the same time, Nigbolu is the city which brought many poets such as Âhî (d. 923 / 1517), Sehâbî, Rızayî, Âhî, Fasîhî (d. 1106/1694), Emânî to the Ottoman poetry. The management of Nigbolu, which was heavily devastated by Russian invasion in 1810 and 1829, passed on to the newly founded Bulgarian Principality in accordance with the decisions of Berlin Treaty in 1878.

___

  • AYHAN, Aydın (2013), Rumeli ve Akdeniz Adalarında Türk Varlığı, İstanbul: UKID ve TIKA Yay.
  • AYVERDİ, Ekrem Hakkı (1982), Avrupa’da Osmanlı Mimari Eserleri IV, Bulgaristan-Yunanistan-Arnavutluk, İstanbul: İstanbul Fetih Cemiyeti Yayınları.
  • ÇAVUŞOĞLU, Mehmet (1977), “Âhî (Benli Hasan)”, Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul, 50-51.
  • EMECEN, Feridun (2007), “Niğbolu Savaşı”, İslâm Ansiklopedisi, C. 33, İstanbul: Diyanet Vakfı Yayınları, 89-92.
  • Evliya Çelebi (1976), Seyahatname, C. 3-4, Tevfik Temelkuran, Necati Aktaş (Haz.), İstanbul: Üçdal Neşriyat.
  • İPEKTEN, Haluk vd. (1988), Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
  • İSEN, Mustafa (1988), “Âhî, Benli Hasan”, İslâm Ansiklopedisi, C. 1, İstanbul: Diyanet Vakfı Yayınları, 527.
  • KIEL, Machiel (2007), “Niğbolu”, İslâm Ansiklopedisi, C. 33, İstanbul: Diyanet Vakfı Yayınları, 87-89.
  • Muallim Naci (1986), Osmanlı Şairleri, Cemal Kurnaz (Haz.), Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları.
  • TUĞLACI, Pars (1985), Osmanlı Şehirleri, İstanbul: Milliyet Yayınları.