OSMANLI HUKUKUNDA DEVLETİN YAPISI

Osmanlı Devleti idari sistemini daha önceki İslam devletlerinden tevarüs etmişti. Bu sebeple Osmanlı devlet sistemi İslam devlet geleneğinin bir devamı kabul edilmektedir. İslam devlet geleneği başlangıçta günümüzdeki demokrasilere benzer değerlerle ortaya çıkmıştı. İlk dört halife döneminde halifeliğin veraset yoluyla babadan oğula geçmesi diye bir şey söz konusu değildi. İlk halife Hz. Ebu Bekir biat usulü denilen bir tür seçim ile başa geçmişti. Hz. Ömer ikinci halife olarak Hz. Ebu Bekir tarafından halife gösterilmişti. Ancak bu usulde de halifeliğin babadan oğula geçmesi söz konusu değildi. Hz. Osman ve Hz. Ali’nin halifeliği de biat yani seçim usûlü ile olmuştu. Ancak Hz. Muaviye’nin halifeliğinden sonra halifelik babadan oğula veraset yoluyla geçmeye başladı. İdari sistemdeki bu çok önemli değişiklik o dönemde dünyadaki genel duruma uygun idi. Çünkü o zamanda diğer dünya devletleri monarşi ile yönetilmekteydi ve insanlık henüz İslamiyet’in başlangıçta getirmiş olduğu idari yapıyı devam ettirecek seviyeye ulaşmamıştı. Bu şekilde radikal bir değişiklikle monarşiye geçilmiş ve daha sonraki İslam devletlerinde de monarşik yönetimler iş başında olmuştu. Osmanlı Devleti ve önceki İslam devletlerinde uygulanan monarşik idarelerin İslamiyet’in kazandırdığı erdemler sebebiyle diktatörlüklere dönüşmeği görülmektedir. Çünkü İslam devlet geleneğinde devlet başkanının yasama, yürütme ve yargı yetkileri çeşitli usullerle sınırlandırılmıştır. Aşağıda bu sınırlandırmalar üzerinde durulacaktır. İslam devlet geleneğinde kesin olarak belirlenmiş bir yönetim sistemi bulunmamaktadır. Yani monarşi veya demokrasi gibi bir yönetim sisteminin İslamiyet tarafından devlet sistemi olarak öngörülmesi söz konusu değildir. İslamiyet şura prensibi, adalet ilkesi, kamu yararı gibi genel kuralları ortaya koymuş, insanların bu kurallara uygun olan yönetim biçimlerini uygulayabilmelerine imkan vermiştir. Bu açıdan uygulanan yönetim sistemi İslamiyet’in genel prensiplerine uygun olmak şartıyla insanlığın kat etmiş olduğu medeniyet seviyesine göre tespit edilebilir. 
Anahtar Kelimeler:

Osmanlı Hukuku

___

  • BOZKURT, Gülnihal, Batı Hukukunun Türkiye’de Benimsenmesi, Ankara 1996.
  • CİN Halil - AKGÜNDÜZ Ahmet, Türk Hukuk Tarihi, Konya 1989, c. 1.
  • EKİNCİ, Ekrem Buğra, Osmanlı Hukuku, İstanbul 2008, s. 234.
  • ERGİN, Osman Nuri, Mecelle-i Umur-u Belediye, İstanbul 1922-1338, c. 1. Hezarfen Hüseyin Efendi, Telhisü’l-Beyan fi Kavanin-i Al-i Osman, haz. Sevim İlgürel, Ankara 1998.
  • İPŞİRLİ, Mehmet, “Osmanlı Devlet Teşkilatı”, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, ed. Ekmeleddin İhsanoğlu, İstanbul 1994, c. 1.
  • KAZICI, Ziya, Osmanlılarda İhtisap Müessesesi, Kültür Basın Yayın Birliği, İstanbul 1997.
  • Kitabu’l-Mesalihi’l-Müslimin ve Menafii’l-Mü’minin, yayınlayan: Yaşar Yücel, Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi Basımevi, Ankara 1980.
  • KÜTÜKOĞLU, Mübahat S. Osmanlılarda Narh Müessesesi ve 1640 Tarihli Narh Defteri, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1983.
  • ORTAYLI, İlber “Tanzimat Devri ve Sonrası İdari Teşkilat”, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, İstanbul 1994.
  • ÖZÇELİK, Selçuk, Anayasa Hukuku Dersleri, İstanbul 1983, c. 2.
Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi-Cover
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 2014
  • Yayıncı: İrfan TÜRKOĞLU