Teknoloji alanında yaşanan hızlı gelişmeler her alanda olduğu gibi reklamcılık alanına da birçok yeniliği beraberinde getirmektedir Geleneksel reklam yöntemleri yerini dijital reklam yöntemlerine yavaş yavaş bırakırken, küresel rekabet kuruluşları müşterilerine daha iyi hizmet sunabilmek adına müşterilerini daha iyi anlamak ve analiz etme çabası içine girmektedirler. Müşterilerini daha yakından izleyerek satın alma niyetlerinin ayrıntılı takibine başlamaktadırlar. Kullanıcının kişisel ilgi alanlarının saptanması ve buna yönelik reklam gönderimi olarak tanımlanan çevirimiçi davranışsal reklam bu noktada firmaların büyük yardımcısı olmaktadır. Bir yandan çevirimiçi reklam, kaynak kullanımındaki tasarruf, müşteri ile firma arasındaki en iyi uyumun sağlanması ve ölçümleme kolaylığı açısından olumlanırken, diğer yandan bu hedeflemenin yapılması esnasında kişisel ilgi alanlarımızın takip edilmesi bağlamında eleştirilmektedir. Ancak Ponemon İnstitute adlı pazarlama şirketinin pazarlama ve reklamcılık piyasası ile ilgili yaptığı çalışmada performans açısından reklam şirketleri tarafından en çok reklam verme yöntemleri arasında bir sıralama yapılmakta ve %63’ünün davranışsal reklamcılığı daha iyi performans vermesinden dolayı tercih ettiği gözlemlenmektedir. Bu bağlamda çevirimiçi davranışsal reklam her an karşımıza çıkan bir uygulama olmasına karşın, 16 üniversite öğrencisi ile derinlemesine mülakat yöntemi ile bu çalışmamızda sosyal medyayı en çok kullandığı öngörülen üniversite gençliğinin bu reklam türünün ne kadar farkında olduğunun tespiti amaçlanmaktadır