148 ülkede yaklaşık 2.000.000 kişiye bulaşan COVID-19 salgını 250.000'den fazla ölümle sonuçlanmış büyük bir ölüm silsilesi halinde devam etmektedir. Büyüklüğü ne olursa olsun tüm işletmeler, özellikle bu süreçte ciddi zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Seyahat yasaklarını, sınır kapanışlarını ve karantina önlemlerini takiben, birçok işçi iş yerlerine gidemez ve işlerini gerçekleştiremez olmuş, bu da özellikle kayıt dışı ve kayıtsız istihdam edilen işçiler için gelirleri üzerinde olumsuz etkiler yaratmıştır. Bu ekonomik etkiler yüksek oranda toplumdaki daha az vasıflı, düşük ücretli, güvencesiz en savunmasız çalışanları etkilemiştir. Covid-19'un işçiler ve aileleri üzerindeki doğrudan sağlık üzerindeki etkilerini çalışanların ve ailelerinin enfeksiyon riskinden korumaları birincil öncelik haline gelmiştir. Gereksiz görülen hizmetler ve üretim azaltılmış çalışma saatleri ve iş kayıpları dahil salgından çok hızlı bir şekilde etkilenmiştir. Bu zor pandemi döneminde işçilere, risklerin ne olduğunu ve nasıl kontrol edileceği olabildiğince doğru bir şekilde anlatılmalı ve sürece dair tüm önlemler ivedilikle alınmalıdır. Ayrıca Covid-19 ve SARS-CoV-2 adı verilen yeni ortaya çıkan bir virüsten kaynaklanan tehlike tanımlamarı ve risk değerlendirmesi birlikte yapılmalıdır. COVID-19'a yönelik endüstriyel sağlık ve güvenlik işlerinin planlanmasında ve işyerlerinin nihai olarak yeniden açılmasında işverenler, potansiyel olarak savunmasız olan bu işçi grubunun güvenlik başta olmak üzere benzersiz ihtiyaçlarının farkında olmalıdır. Türkiye’deki işletmeler, işverenler COVID-19 bulaşma riskini en aza indirmek ve olabildiğince stabil tutmaya yardımcı olmak için gerekli tüm önlemleri almalıdır. Bu çalışma kapsamında endüstriyel kapsamlı büyük işletmelerde çalışanların Covid-19 ile mücadele etmesinde risklerin tanımlanması, nitelendirilmesi ve çözüm önerileri tehlike kontrol listesi hazırlanarak sunulmuştur.