Türkiye’den Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Başvuruda İç Hukuk Yolu Olarak Anayasa Şikayeti

Türkiye’den Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Başvuruda İç Hukuk Yolu Olarak Anayasa Şikayeti

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) çerçevesinde bireysel başvuru için iç hukuk yollarının tüketilmesi koşulu aranmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), hukuk yollarının etkisiz olması gibi bazı durumlarda iç hukuk yollarının tüketilmesi koşulunu aşabilmektedir. 1990’lı yıllarda olağanüstü hal uygulamalarından doğan hak ihlalleri nedeniyle Türkiye’den yapılan başvurularda, iç hukuk yollarının tüketilmesi koşulu, iç hukuk yollarının etkisiz olduğu gerekçesiyle aşılmıştı. Türkiye’den AİHM’e çok sayıda ihlal kararıyla sonuçlanan başvurunun olması, anayasa şikayeti yolunun kabulünü sağladı. Gerçekten de Türkiye’de anayasa şikayeti yolunun kabulündeki temel amaç, AİHM’e gidişi en aza indirmekti. Anayasa şikayetinin, Türkiye’de etkili bir iç hukuk yolu olduğunun AİHM tarafından kabulü, bu yolun başarısı için zorunludur. AİHM, şu ana kadar, anayasa şikayetini etkili bir iç hukuk yolu olarak gördü. Ancak, Türkiye’deki güncel gelişmeler hak ihlallerini gidermede Anayasa Mahkemesi’nin yetersiz kaldığını göstermektedir. Bu nedenle, anayasa şikayetinin etkili bir iç hukuk yolu olarak kabulünün süreceğine şüpheyle bakılmaktadır.

___

  • Rıza Türmen, “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin İç Hukukumuza Etkisi,” Anayasa Yargısı 17 (2000): 37.