Atatürk Döneminde Kadın Eğitimi

Millî Mücadele’nin çetin günlerinin devam ettiği bir sırada, Atatürk’ü başka bir alanda yeni bir savaşın hazırlıkları içinde buluruz, i Mart 1922 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin III. Toplanma Yılını açarken söylediği: “Kadınlarımızın da aynı derece-i tahsilden geçerek yetişmelerine atf-ı ehemmiyet olunacaktır.” cümlesi, kadının eğitimine önem verileceğinin, bir diğer deyişle kadınların eğitimi konusunda “cehaletle savaş”a başlanacağının ilk habercisi gibidir. Doğal olarak o yıllarda “cehalet” yalnız kadınlara özgü bir keyfiyet de değildir. Nitekim Atatürk’ün meşhur İzmir konuşmasında, bu konuda: “Efendiler, memleketimizde cehalet varsa umumîdir. Yalnız kadınlarımıza değil, erkeklerimize de şâmildir.” dediği hemen hafızalarımızda canlanıverecektir. Kadın eğitimi geçmişi çok eskilere uzanan, Atatürk döneminde geliştirilen, günümüzde de üzerinde durulan bir konudur. Kadın eğitimindeki uzun geçmişin büyük bir bölümünde analardan kızlarına aktarılan sözlü kültür kazandırma dönemi görülür. Kimi zaman bu eğitime babaların da katılıp kızlarına çağlarının bilimlerini öğretmeye çalıştıktan dikkati çeker. Nitekim ilkin Kutadgu Bilig’de babalann kızlarım eğitmesi gereğine işaret edildiği bilinmektedir.

Women's Education in the Atatürk Period

National Struggle in a continued tough days of Ataturk, we find another area in preparation of a new war, III March 1922 during the Grand National Assembly of Turkey. When opening the Year of the Assembly, he said: “Attention will be given to our women to be trained through the same degree.” sentence is like the first messenger of the importance of giving importance to the education of women, in other words, "fighting ignorance" about the education of women. Naturally, "ignorance" in those years was not only a woman-specific arbitrariness. As a matter of fact, in Ataturk's famous Izmir speech, he said: “Masters, it is common if there is ignorance in our country. It is not only for our women, but also for our men. ” he will be revived in our memories immediately. Women's education is a subject that dates back to ancient times and was developed during the Atatürk period and is emphasized today. In most of the long history of women's education, there is a period of gaining oral culture transferred from mother to daughters. It is noteworthy that sometimes fathers participated in this training and tried to teach their daughters the science of their ages. As a matter of fact, it is known that fathers in Kutadgu Bilig pointed out the need to educate my daughters.

___

  • Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, C. i, Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Yayını, Ankara 1952 s. 230
  • Millî Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi, Sayı 25-26, 15 Mart 1928, s. 108-110
  • Maarif Vekâleti Tebliğler Dergisi, Sayı: 27-28, s. 50-51.