TÜRKİYE'DE BATILILAŞMA VE DEĞERLERİN ARAÇLAŞMASI

Öz 18. yüzyılın başlarından beri Türkiye’nin temel sorunu, Batı karşısında nasıl bir tavır alınacağı sorunudur. Her aydının, her devlet adamının, Türkiye’nin sorunları üstüne kafa yoran herkesin entellektüel çalışmaları içinde “biz ve Batı” ilişkisi merkezi bir yer işgal etmiştir. Türkiye’deki siyasal, toplumsal ve entellektüel kamplaşmaların, toplumsal kimlik sorununun da temelinde Batı ve Doğu-îslam uygarlıkları karşısında tavır alışlar vardır. Başka deyişle, Batı karşısında tavır alışlar siyasal, toplumsal, entellektüel kimliklerin tanımlanmasında önemli bir belirleyici olmuştur. Örneğin, Batı’ya açık ya da örtük sempati beslemek veya batılı değerleri benimsemek, derecesine göre, “ilericilik”, “çağdaşlık”, “solculuk” ya da “devrimcilik”; Batı’yı reddetmek ve Doğu-îslam uygarlığım benimsemek ya da ona sahip çıkmak “muhafazakarlık”, “gericilik”, “çağdışılık” ya da “sağcılık” sayılmıştır.
Anahtar Kelimeler:

Eğitim

___

  • Abdülvahhab Hallaf, İslam Hukuk Felsefesi, Çev.: Hüseyin Atay, (Ankara: İlahı-yat Fakültesi yayınlan, 1973), s. 184.