Öz Çağdaş yaşam, bireylerin ekonomik, toplumsal, kültürel ve teknolojik değişmelere karşı sürekli bir uyum çabası içinde olmalarını gerektirmektedir. Örgütler de, toplumsal sistemler olarak dış dünyadaki bu hızlı değişmelere ayak uydurmak zorundadırlar. Yönetim süreci artık yalnızca örgütsel amaçların gerçekleştirilmesini değil, aynı zamanda bir örgüt üyesi olarak işgörenlerin ekonomik, toplumsal ve psikolojik gereksinimlerinin karşılanması görevini de üstlenmek durumundadır. Bireylerin gereksinimlerinin karşılanmasındaki başarı düzeyi ile örgüt amaçlarının işgörenler tarafından benimsenmesi ve bu amaçları gerçekleştirme yolunda çaba harcama düzeyleri doğru orantılıdır.