ÖLÜMÜNÜN YÜZÜNCÜ YILDÖNÜMÜNDE

Bu 23 Nisanda ölümünün yüzüncü yıldönümü anılan William Wordsworth İngiliz edebiyatının Shakespeare ile Milton'dan sonra en büyük şairidir. Avrupa edebiyatında Romantisme denen çığırı o açmıştır, İngiltere'nin şimalinde Göller Bölgesinde doğmuş, kasaba okullarında okumuştu. Sonra Cambridge Üniversitesine gitti. Orayı bitirdikten sonra da gidip Fransa'da kaldı. Heyecanlı bir hürriyetsever olduğu için Fransız İhtilâline çok yakınlık duyuyordu. Hattâ bir ara Girondin partisine katılacak kadar ateşliydi. Sonra Terreur onu hayal kırıklığına uğrattı. Memleketine döndü. Kız kardeşinin teşvikiyle bir köye çekilip kendini şiire verdi. Büyük bir destan yazmak istiyordu. Fakat daha önce, şairlik gücünü denemek üzere, düşüncesinin nasıl değiştiğini araştırıp anlatmaya karar verdi. The Prelude - Ontürkü adlı on dört kitaplık manzum hayat hikâyesi böylece meydana çıktı. Wordsworth en çok kısa lirik şiirleriyle tanınırsa da onu dünyanın sayılı büyük şairleri arasına sokan işte bu büyük felsefî şiirdir. Bununla beraber, Wordsworth büyüklüğü ve tesiri nispetinde tanınmış değildir. Bunun sebepleri: Yirmisinden seksenine kadar altmış yıl boyunca yazdıklarının hemen sade şiir olması; mühim eserlerinin, fikir yükü ağır uzun şiirler halinde yazılması; ve bu şiirlerde İngiliz olan tarafın epeyce ağır basmasıdır. Şiirin, nesre ve oyuna nisbetle tercümeye daha az elverişli düşmesi Wordsworth'ın yabancı memleketlerde tanınmasını önleyen engellerin başında gelir. Hele belli başlı şiirlerinin sekiz on bin mısrağı buluşu, ruh meselelerini ve insanlığın fikir macerasını tahlil eden felsefî bir edayla yazılışı onu daha çetin bir şair haline getiriyor. Ayrıca, sanatta bir ihtilâlci tanınmasına rağmen, İngiliz milletinin ta sekizinci asırdan gelen duyuş ve düşünüş hususiyetini iyice benimseyerek yazışı onun ancak İngilizler için değerli bir şair olduğu zannını uyandırıyor. Halbuki bu şairin en köklü hususiyetleri herkesin aşina çıkacağı beşerî hususiyetlerdir. Wordsworth insanın nasibi üzerinde derin derin düşünüyor; ruhun, sıhhatle gelişebilmek için kendini tabiatın şifali tesirine açık tutması lâzımgeldiğine inanıyor; tabiatın bu tesirinin hikmetini araştırırken de onun güzelliğine ve ululuğuna eriyor. Bu vasıflar da belli ediyor ki Wordsworth yalnız İngilizler için değil, her milletten okur için ehemmiyetli ve değerlidir. Hem belki de her zamandan çok dünyanın şu sıkıntılı günlerinde bütün insanlara büyük hizmeti dokunacak bir cihan şairidir.

WORDSWORTH ON THE CENTENARY OF HİS DEATH