"Baudelaire'in Spleens'lerinde İnsanlık Durumu" adlı incelemede, bütün yaşamı mutsuzluğa, umutsuzluğa açılan şairin varoluş savaşını yansıtılmaktadır. Yaşam korkusuyla yaşam coşkusunun birbirine karıştığı iç dünyasında, yaşamla ölüm, aydınlıkla karanlık, iyilikle kötülük sürekli olarak çarpışır. Bu bitmek bilmeyen çatışmalar Baudelaire'de tedirginlik ve yalnızlık duyguları uyandıracaktır. İğrençliklerle dolu bir dünyada kendi kendine insan olmanın savaşımını verirken, bedeni zincirlere vurulan Prometheus'dan daha çok acı çeker. Baudelaire, yitik bir cennetin arayışı içinde, dalar bilinmeyenin derinliklerine. Gizli bir mimari yaratarak hapseder yalnızlığı kendisiyle birlikte şiirin aşılmaz duvarları arasına.