CİNSEL DOKUNULMAZLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLAR BAKIMINDAN İLGİLİNİN RIZASININ CEZA HUKUKU SORUMLULUĞU ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Klasik suç teorisinde “mağdurun rızası” bir “hukuka uygunluk sebebi” olarak kabul edilir ve bu sebeple, açıklanan rızaya binaen gerçekleştirilen fiil dolayısıyla ceza hukuku sorumluluğu cihetine gidilmez. Oysa günümüz ceza hukuku anlayışında, kişinin üzerinde hukuken tasarrufta bulunma yetkisine sahip bulunduğu konu ile ilgili olarak ve tasarruf sınırları dahilinde açıkladığı rıza, bir hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilmektedir. Hatta, bazı durumlarda açıklanan rızanın bir hukuka uygunluk sebebi olarak kabul edilebilmesi için, bunun belirli koşullarda, örneğin önceden gerekli ve yeterli bilgilendirmeye dayalı ve yazılı olarak açıklanması gerekmektedir. Diğer taraftan, rıza, bazı durumlarda, fiilin hukuka aykırılık vasfını ortadan kaldırmamakla birlikte, ceza hukuku sorumluluk alanı dışında değerlendirilmesini gerektirmektedir; yani kişi bakımından bir mazeret sebebinin varlığının kabul edilmesini sağlamakta ve hatta, fiilin suç olma özelliğini ortadan kaldırmaktadır. Bu itibarla, rızanın bir hukuka uygunluk sebebi, kusurluluğu ortadan kaldıran veya fiili suç olmaktan çıkaran bir sebep olarak değerlendirilebilmesi için, kişinin üzerinde tasarrufta bulunduğu konu bağlamında açıklanma şartlarını ve usulünü dikkate almak gerekecektir.

THE EFFECT OF CONSENT ON THE CRIMINAL-LAW LIABILITY WITH REGARD TO THE CRIMES AGAINST SEXUAL INVIOLABILITY

In the classical theory, “consent by the victim” is accepted as a “justification defence” so the acts carried out in regard to the declared consent does not give rise to criminal-law liability. However, in the current understanding of criminal law, consent that a person renders with regard to a right of which she/he is entitled to the enjoyment and within the limits of the enjoyment is regarded as a justification defence. Moreover, in some cases, consent should be declared pursuant to certain conditions in order to be approved as a justification defence, such as the person giving the consent must be adequately informed in advance and it must be disclosed in written form. On the other hand, in some cases, consent does not remove the unlawfulness of the act but requires it to be discussed outside the scope of the criminal liability; in other words, sometimes consent constitutes an excuse defence and even removes the act from being a crime. Therefore, to be able to accept the consent as justification defence or a reason that removes either the culpability or the act from being a crime, relevant conditions and procedure for its declaration should be considered.

___

  • ÖZGENÇ, İzzet: Cinsel Suçlar, Türk Ceza Kanununun Cinsel Suçlara İlişkin Düzenlemelerinin Dayandığı Felsefî Temel, Cinsel Suçlara İlişkin Kanun Hükümlerinin Uygulanmasından Kaynaklanan Sorunlar, in: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, cilt XXIV, sayı 1, Ocak 2020, sh. 257 vd.
  • ÖZGENÇ, İzzet: Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, Ceza Hukukuna Giriş, Suç Teorisi, Yaptırım Teorisi, Milletlerarası Ceza Hukuku, 15. bası, Ankara, Ağustos 2019, sh. 374 vd.
Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi-Cover
  • ISSN: 2651-4141
  • Yayın Aralığı: Yılda 4 Sayı
  • Başlangıç: 1997
  • Yayıncı: Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi