Tanık İfadesi ve İnandırıcılık

Adaletin tecellisini sağlayan delilin en fazla sayıda vuku bulduğu şekillerden birisi de tanıklıktır. Tanık, aynı zamanda adaletin tecellisinde çoğu zaman ulaşabilecek tek delildir. Bir tanığın doğruyu söyleyip söylemediğinin değerlendirilmesi uygulamada tamamen mahkemenin takdirindedir. Mahkemeler bir tanığa neden inanıp inanmadığı hususunu, uygulamada gerekçelendirmek zorunda değildir. Örneğin; bir mahkeme dinlediği bir tanığın beyanını, akrabalık ilişkisi bulunduğu için inandırıcı bulmadığı gerekçesi ile tanık anlatımına itibar etmese de, itibar etmeyen aynı mahkeme başka bir davada, taraf ile akraba olan tanığın ifadesini inandırıcı bulabilmekte ve buna dayalı hüküm kurabilmektedir. Davaların önemli bir bölümü gösterilen tanık ile kazanılır veya kayıp edilir. Ceza davalarında gerçekleri söylemeyen tanık beyanı beraat kararı içinde mahkûmiyet kararı için yeterlidir. Yukarıdaki tezlerimi tersinden giderek ispat etmeye çalışacağım, yani tanığın ifadesinin inandırıcı olup olmadığının nasıl anlaşılacağını ve tanığın ifadesinin mahkemece nasıl değerlendirilmesi gerektiğini konusunda görüşlerimi sunacağım

Witness’s Statements and Credibility

Witness is come across mostly as an evidence for justice. At the same time witness is only evidence in cases.   In application court evaluate whether the witness testimony is convincing. So the judge doesn’t have to give justification why the witness testimony is convincing. For example in a case that a witness is not believed because of being relative, the same judge believes the witness says true because of being relative and sentence on it.     In most cases defendant is convicted or acquitted based on witness.  In criminal cases untrue witness testimony is enough for being acquitted or conviction. So I’ll try to prove my thesis above by using reverse way. I will explain how the court should evaluate witness testimony and determine whether witness testimony is convincing