Alacağı Temlik Edenin Kanundan Doğan Garanti Sorumluluğunun Ekonomi Hukuku Prensipleri Işığında Değerlendirilmesi

Alacağın temliki işlemi üçlü taraf ilişkilerinin bir türü olması nedeniyle çeşitli riskler ihtiva eder. Bu riskler karşısında kanun koyucunun önünde bir takım seçenekler mevcuttur. Bu çerçevede, emredici veya tamamlayıcı hukuk kuralları sevk etmek suretiyle bu riski alacağı temlik eden ve temlik alan taraflar arasında paylaştırma yoluna gitmesi halinde kanun koyucu, her işlemin belirli bir maliyeti olduğunu dikkate alarak en verimli risk dağılımını sağlama amacı gütmelidir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun kabul ettiği esastan ayrılarak, ivaz karşılığı yapılan alacağın temlikinde, temlik edenin garanti sorumluluğunun kapsamını genişletmiştir. İktisadi açıdan bakıldığında, “alacağı ivaz karşılığı temlik eden tarafın borçlunun ödeme gücüne sahip olduğunu garanti ettiğini” öngören bu düzenleme, verimlilik sağlamadığı ve kıt kaynakların israfına yol açtığı için son derece isabetsizdir

AN E VALUATION OF THE LEGAL WARRANT Y LIABILIT Y OF THE ASSIGNOR UNDER THE PRINCIPLES OF LAW AND ECONOMICS

As a trilateral transaction, assignment of receivables involve several risks. Under such risks, the lawmaker has a number of options. Within this scope, if the lawmaker prefers to allocate such risks between the assignor and the assignee through mandatory or default rules, the lawmaker must aim to maintain the most efficient risk allocation, considering that each transaction has a cost. Turkish Law of Obligations No. 6098 has diverged from the principle accepted by the Code of Obligations No. 818 and enlarged the scope of the warranty liability of the assignor in assignment for consideration. From the economic perspective, such provision, which regulates that “the assignor in assignment for consideration warrants the debtor’s ability to pay” is highly inappropriate, since it fails to maintain efficiency and causes waste of scarce resources.