Öz Batılı insan psiko-soınatik özelliklerini zorlamayan, aksine bunları en elverişli şekilde geliştiren ve değerlendiren bir uygarlığın yaratıcısıdır. Batılı insan özgürlükle başkalarının haklarına saygıyı, bedensel sağlıkla iç huzuru, doğa sevgisi ile çevreye uyumu bağdaştırmasını bilmiş bir insandır. Mutluluğu güzelde, iyide, estetik zevkte bulmuş bir insandır. Bu kültürün emanetçisi ve temsilcisi hümanistlerdi. Klâsik okullar insancı ve akılcı değerler sistemini kuşaktan kuşağa aktarırlardı. Ama yakın zaman­ larda, bir yandan mutlulukla refahın bir azınlığın ayrıcalığı olması, öbür yandan bilimle teknolojinin süratle gelişerek kitlelere bir çok kolaylıklar ve imkânlar sağlaması sonucunda insanların yaşadığı dünya temelli bir değişik­ liğe uğramıştır. Çevre şartlarını değiştiren insanın kendisi de değişmiştir. Bunda, meslekî formasyona ve uzmanlaşmaya büyük yer veren yeni tip okul­ ların rolü önemli olmuştur. Okumuş insanlar çoğunluktadır. Bu çoğunluk bugün haklarının bilinçli savunucusudur; sadece insan olmanın kendisine bir çok haklar kazandırdığını bilmektedir; ama hümanist kültürden yana zayıftır. Bugünkü insan ne “sapiens” , ne de h attâ “faber” dir; “technologicus” olmuştur.