Gündelik Hayatın Bir Alanı Olarak Moda Aracılığıyla Kültürün Yeniden İnşası

Gündelik hayatın biçimlenmesinde, benimsenmesinde ve inşasında moda önemli bir kavram ve alan olarak etkisini giderek arttırmaktadır. Özellikle toplumsal, siyasal,ekonomik, kültürel ve özellikle son dönem teknolojik unsurların değişimi gündelik hayatın her alanını olduğu gibi modanın içeriğini de değiştirmekte ve biçimlendirmektedir. Moda tüm bu unsurlarla birlikte karşılıklı etkileşim içerisinde olan bir alan halindedir. Sosyo-ekonomik ve siyasal ortamdan etkilenen moda aynı zamanda kültürün önemli bir biçimlendiricisi ve inşa edicisi konuma evrilmiştir. Özellikle tekstil, giyim-kuşam üzerinden ciddi bir kimlik algısı oluşmaya başlamıştır.Son dönemlerde bir geriye dönüş ya da geçmişle algılanan retro tarzların ortaya çıkışı ve yaygınlaşması günümüz sosyo-kültürel yaşamında pek mümkün değilken kitlesel bir onaylanma ve meşruiyete dönüşmüştür. Kitle kültürünün inşasında ve kitlenin gündelik hayat içerisinde belirli davranış ve tutumlarının inşasında moda,rıza yoluyla hegemonik bir ilişki kurmaktadır. Toplumsal statünün bir göstergesi ve belirleyicisi olan moda aynı zamanda bireysel hazzın tatminine yönelik bir mecradır. Kültür endüstrisinin bir alanı olarak moda bireylerin bir araya getirilmesinde olduğu gibi, yönlendirilmesinde de önemlidir. Modanın bireyleri etkileyen büyülü evreni ve söylemi bireylerin hegemonik bir ilişki içinde kendi rızalarını üreterek kültürün içinde kendilerinden beklenilen refleksleri vermelerine neden olur. Moda,genel yaklaşımlar bağlamında kültür endüstrisi içerisinde bireylerde tüketici kimliklerin oluşturulmasında ve tüketim ideolojisinin üretimi açısından etkili olduğu kadar toplumsal cinsiyet rollerinin yerleşikleşmesinde de son derece işlevsel olmaktadır.