Görsel Sanatta Zaman Ve Mekan Parametreleri ve Sitüasyonist Estetik

Sanatta zaman-mekan algısı, Yunan'dan modernizme, ardından postmodernizme kadar gelişen düşünce sisteminin dinamiklerine ve bu dinamiklerin ürettiği kavramların sosyo-kültürel etkisine maruz kalmıştır. Rönesans'ın yarattığı "birey", Aydınlanma'nın yücelttiği"akıl", kapitalizmin sunduğu "devinim/kontrol dikotomisi" ve postmodernizmin ürettiği"parçalanmışlık" kavramları, sanatta zaman ve mekan ilişkisinin her defasında yeniden düşünülmesine, ardından dönüştürülmesine yol açmıştır. Bugünün sanat izleyicisi Ortaçağ'ınmutlak zaman-mekanından, Rönesans'ta lineer perspektife geçişi dahi naif karşılamaktadır çünkü ne zaman, ne de mekan tekil olarak yaşanmaktadır. Bugün sanatta zaman ve mekan parametreleri oldukça karmaşık bir hal almıştır çünkü sanatın her dalının kendine özgü zaman-mekan parametreleri mevcuttur: Sinemasal zaman/mekan, teatral zaman/mekan, vs. 1Bu parametreleri hem sanatçı hem de izleyici her sanat dalı ve hatta her sanat eseri içinyeni baştan üretmek ve tanımlamak durumundadır. Ek olarak, her izleyici-eser karşılaşması farklı psikolojik zaman ve mekan ilişkileri yaratmaktadır. Dolayısıyla sanatı sadece üreterekonu saniandırma düşüncesinin geçerliliğini kaybettiğini söylemek mümkündür. Sanat eseri ortaya koyulduktan sonra, izleyicisi bu eserleri yeniden yaratılmakta, sanatçıdan bu iki yönlü iletişime izin veren ürünler ortaya çıkarması beklenmektedir. Victor Burgin "SitüasyonistEstetik"2 adlı makalesinde, Sitüasyonist sanatın izleyiciyi çoğulcu dışsal-içsel zaman-mekanalgısına teşvik ettiğini belirtmektedir. Böyle bir zaman-mekan algısı, izleyiciyi eserle iletişime,hatta esere katılıma teşvik etmektedir. izleyici her zaman anlam üretimine dahil edilmektedir.Her üretilen anlam o izleyici özelinde gerçektir ama aynı zamanda kolektif bilince hitapetmesi gerekmektedir. Sanatta önce mutlak, sonra tekil ve ardından çoğul zaman-mekana yapılan yolculuk şu şekilde gerçekleşmiştir.