Tarihsel Bir Olgu Olarak Kültür, Çokkültürlülük ve Hoşgörü

Tarih insanla başlar. Dolayısıyla tarih, insanın yaşantılarının bir ürünüdür. Toplumların kendilerine özgü olan ve gelecek nesillere aktardıkları maddi veya manevi her şey olarak tanımlanan kültür de tarih içerisinde yaratılan bir anlam ve önem sistemidir. Kültürü oluşturan kodlar, kültürlerin yapılarında yer alarak onlara karakter ve farklılık kazandıran temel yapıtaşları olurlar. İnsana ait önce bireysel sonra toplumsal anlamlar taşıyan bu yapı taşları bunun yaşam biçimlerinde devinime girerek onun tarihselliğini oluştururlar. Çok kültürlülük ise bahsi geçtiği gibi doğup gelişen farklı kültürlerin birçoğunun aynı kulvarda buluşması ve aynı tarihselliğe katkı sunacak bağlamda ortaya çıkmasıdır. Çok yönlü tarihsellik insanlar arasında aynı zamanda bir arada yaşam kültürünün ön deyişleri olur ve bu duruma koşut olarak hoşgörü ikliminin doğmasına da zemin hazırlar.Çalışmamız tarih zemininde insandan kültüre, kültürden çok kültürlülüğe ve bir arada yaşama iklimi anlamına gelen hoşgörünün doğmasına yol açan devinimi analitik olarak incelemeyi; Orta Çağ Hindistan’ında Ekber Şah döneminde hoşgörü ve çokkültürlülük politikasından hareketle Türk-İslam kültürü örnekleminde tartışmayı esas almaktadır.

Culture, Multiculturalism and Tolerance as a Historical Phenomenon

History starts with people. Therefore, history is a product of human experiences. Culture, which is defined as everything material or spiritual that societies transmit to future generations, is a system of meaning and importance created in history. The codes that make up the culture, by taking place in the structures of cultures, become the basic building blocks that give them character and difference. These building blocks belonging to human, which have first individual and then social meanings, enter into motion in its life styles and form its historicity. Multiculturalism is the emergence of many of the different cultures born and developed in the same lane and in a context that would contribute to the same historicity. Multi-directional historicity also becomes the preface of the culture of living together among people and in parallel with this situation, it also prepares the ground for the emergence of tolerance.Purpose of our study is to analyze analytically the movement that leads to the emergence of tolerance, which means human to culture, from culture to multiculturalism, and the climate of coexistence; and to discuss in the Turkish-Islamic culture sample, based on the policy of tolerance and multiculturalism in the period of Ekber Shah in Medieval India.

___

  • GORDON, C., Kendini Yaratan İnsan, (çev. Filiz Ofluoğlu), Varlık Matbaası, İstanbul 2006.
  • KAFESOĞLU, İ., Türk Milli Kültürü, TTK Yay., Ankara 1993.
  • KAFESOĞLU, İ., Müslüman Türk Devletleri Tarihi, TTK Yay., İstanbul 1999.