Gaita Makroskobisi ve Mikroskobisinin Klinik Bulgularla İlişkisinin Değerlendirilmesi

ÖZETAmaç: Gaitanın makroskopik ve mikroskopik açıdan değerlendirilmesi, gastrointestinal hastalıkların ve enfeksiyonların tanısında önemli olacağından bu çalışmamızda gaitanın makroskopik ve mikroskopik bulgular ile klinik bulgular arasındaki ilişkilerin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Parazit enfeksiyonu şüphesi ile tıp fakültesi parazitoloji laboratuvarına başvuran 500 kişi için gaita inceleme raporları hazırlanmış olup bu kişilerin şikâyetleri yüz yüze ve otomasyon sistemi aracılığı ile öğrenildikten sonra gaita inceleme raporuna klinik bulgu olarak, bu kişilere ait gaita özellikleri de makroskopik bulgu olarak gaita inceleme raporuna not edilmiştir. Yine bu bireylere ait gaitaların mikroskopik bulguları da direkt bakı yöntemi (nativ-lugol) ve sedimantasyon yöntemi kullanılarak öğrenilmiş ve gaita inceleme raporuna not edilmiştir. Son olarak elde edilen bu veriler x2 testi (ki kare) kullanılarak istatistiksel olarak değerlendirilmiştir (p <0,05). Bulgular: Parazitoloji laboratuvarına başvuran 500 bireyin 166’sı 15 yaş altı olup bu bireylerin sadece %62’sinde paraziter enfeksiyonlu şikâyetler tespit edilmiştir. Bu şikâyetlerle gelen bireylere ait gaitalar, makroskopik ve mikroskopik olarak incelenmiş olup elde edilen veriler, klinik ve diğer bulgularla karşılaştırılmış ve istatistiksel olarak anlamlı bulunmadığından değerlendirmeye alınmamıştır. Geriye kalan 334 birey ise 15 yaş üstü olup bu bireylerin sadece %26’sında paraziter enfeksiyonlu şikâyetler tespit edilmiştir. Bu şikâyetlerle gelen bireylere ait gaitaların istatistiksel olarak anlamlı bulunan makroskopik ve mikroskopik sonuçları şu şekilde bulunmuştur; gaitaların %9,6’sı yumuşak kıvamda, %12,3’ü sulu kıvamda, %4,2’si katı kıvamda iken mikroskopik olarak da gaitaların %12,3’ünde mukus olduğu görülmüştür. Total olarak incelendiğinde ise 500 bireye ait gaitaların incelenmesiyle ortaya çıkan sonuçlar şu şekildedir; gaitaların makroskopik olarak %48’i yumuşak kıvamda, %30,2’si sulu kıvamda, %21,8’i katı kıvamda, %36,2’si anormal renkte, %5,8’i kötü kokuda iken mikroskopik olarak da gaitaların %36,6’sında mukus ve %50,2’sinde lökosit olduğu tespit edilmiştir. Sonuç: Gastrointestinal hastalıkların ve enfeksiyonların tanısında, gaita makroskopisinin en az gaita mikroskopisi kadar önemli olduğu ve rutin laboratuvarlarda gaitanın makroskopik olarak da incelenip bulguların klinisyene gönderilmesi gerektiği bu çalışmamızda istatistiksel olarak ispatlamıştır. 

The Evaluation of the Relationship Between Clinical Findings and Stool Macroscopy and Microscopy

ABSTRACT Purpose: As the macroscopic and microscopic examination of stool is  important for the  the diagnosis of gastrointestinal diseases and infections, investigating the relationship  between the clinical signs and  microscopic and macroscopic findings of feces was aimed. Materials and Methods:  The stool examination reports were prepared for 500 people who applied to the parasitology laboratory with the parasite infection suspicion in our medical faculty. After complaints of these persons were assessed by  talking in person   and getting information from the automation system, they were noted as clinical signs in the stool examination report and stool specimen features of these persons were noted in the stool examination report as macroscopic findings. The microscopic findings of the feces from these individuals were also evaluated using the direct browning method (native-lugol) and sedimentation method and noted in the stool examination report. Finally, these data were statistically evaluated using x2 test (chi square) (p<0.05).  Results: Of the 500 individuals who applied to the parasitology laboratory, 166 were younger than 15 years of age and 62% of these individuals had parasitic infections. The feces specimens of individuals who came with these complaints were examined macroscopically and microscopically and the obtained data was compared with clinical and other findings and was not included as  it was not statistically significant. The remaining 334 individuals were over 15 years of age and only 26% of these individuals had parasitic infections. The macroscopic and microscopic results of the feces of the individuals who came with these complaints were as follows; 9,6% of the feces were found to be in soft consistency, 12,3% in watery consistency, 4,2% in solid consistency while microscopically they were mucus in 12,3% of the excreta. When examined as a total, the results of examining the feces of 500 individuals were as follows; macroscopically 48% of the feces were found to be in soft consistency, 30,2% in watery consistency, 21,8% in solid consistency, 36,2% in abnormal color and 5,8% in bad odor while microscopically mucus in 36.6% and leukocyte in 50.2% of the excreta. Conclusion:  This study proved statistically that fecal macroscopy is as important as fecal microscopy in the diagnosis of gastrointestinal diseases and infections and that the fecal should be examined macroscopically in routine laboratories and the findings should be sent to the clinician.

___

  • 1. Vural, S., (1966). Kısa Tıbbi Koproloji İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tropikal Hastalıklar ve Parazitoloji. 1.Baskı. Hamle Yay,İstanbul, 1-50.
  • 2. Saygı, G. (2002). Temel Tıbbi Parazitoloji, Esnaf Ofset Matbaacılık, 2. Baskı, Sivas.
  • 3. Çelik, T., Daldal, N., Karaman, Ü., Aycan, Ö. M., & Atambay, M. (2006). Malatya ili merkezinde üç ilköğretim okulu çocuklarında bağırsak parazitlerinin dağılımı. Türkiye Parazitol Derg, 30(1), 35-38.
  • 4. Bennett, J. E., Dolin, R., & Blaser, M. J. (2014). Principles and practice of infectious diseases. Elsevier Health Sciences.
  • 5. John, D. T., Petri, W. A., Markell, E. K., & Voge, M. (2006). Markell and Voge's medical parasitology. Elsevier Health Sciences.
  • 6. Unat, E. K., Yücel, A., Altaş, K., & Samastı, M. (1995). Unat’ın Tıp parazitolojisi. Baskı Cerr Tıp Fak. Vakfı Yay, 15, 206-8.
  • 7. Direkel, Ş., Özerol, İ. H., & Bayraktar, M. R. (2002). Malatya merkezinde bağırsak parazitlerinin dağılımı. T Parazitol Derg, 26(1), 52-55.
  • 8. Kaya, S., Demirci, M., Demirel, R., Arıdoğan, B. C., Öztürk, M., & Şirin, C. (2004). Isparta şehir merkezinde bağırsak parazitleri prevalansı. Türkiye Parazitol Derg, 28(2), 103-105.
  • 9. Öner, Y. A., Sahip, N., Uysal, H., & Büget, E. (2002). İstanbul Tıp Fakültesi Parazitoloji Bilim dalında 1997-2001 yılları arasında parazitolojik yönden incelenen 15714 dışkı örneğinden elde edilen sonuçlar. Türkiye Parazitol Derg, 26(3), 303-304.
  • 10. Çakır, F., (2010) Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesine İshal Şikayeti İle Başvuran Çocuklarda Bağırsak Parazitlerinin Dağılımının Araştırılması. Harran Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Mikrobiyoloji Anabilim Dalı. Yüksek Lisans Tezi. Şanlıurfa, 89s.
  • 11. Çelik, T., Atambay, M., & Daldal, N. (2003). Malatya ilinde ishalli olgularda bağırsak protozoonlarının dağılımı. T Parazitol Derg, 27(2), 129-132.
  • 12. Turhan, E., İnandı, T., Çetin, M., & Taş, S. (2009). Hatay ili Çocuk Esirgeme ve Yetiştirme Kurumlarında kalan çocuklarda bağırsak parazitlerinin dağılımı. Türkiye Parazitol Derg, 33(1), 59-62.
  • 13. Göz, Y., Aydın, A., & Tuncer, O. (2005). Hakkari 23 Nisan İlköğretim Okulu öğrencilerinde bağırsak parazitlerinin yaygınlığı. Türkiye Parazitol Derg, 29(4), 268-270.
  • 14. http://www.guventip.com.tr/panel/r_dosya/gaitanin_makroskobik_ve_mikroskobik_incelemesi.pdf