Yaratıcılık, insanın ömrünün her evresinde ihtiyaç duyduğu ve yararlandığı bir olgudur. Günlük hayatımızın vazgeçilmez bir parçasıdır. Günümüz dünyası işletmelerinde, Araştırma Geliştirme servislerinin kurularak, araştırma ve geliştirmeye verdikleri önem ortadadır. Artık işletmeler aile şirketi olmaktan çok yapıcı, yaratıcı ve uzman bireylerin idaresine bırakılmaktadır. Modern iş yaşamı ve toplumsal hayatın gerekliliklerini yerine getirebilmek için yaratıcı bireylerin önce ailede, sonra da okulda hazırlanması gerekmektedir. Öğretmen merkezli ve ezbere dayalı kurulan eğitim sistemimizde yaratıcı bireyler yetiştirme süreci sekteye uğramaktadır. Her dönem değişen sistem denemeleri, kalabalık sınıflar sorunu, eğitimsiz toplum ve yeterli uzmanlığa sahip olmayan öğretmenler ile bunu başarmak olanaklı değildir

Creativity, is a phenomenon that a person needs and uses in every phase of his/her life. It is an essential part of our lives. In todays’ business world, the importance given to research and development can clearly be seen by Research and Development services. Institutions are not family-driven today and they need creative and expert people, anymore. In order to keep pace within modern work and social life, creative individuals must be raised firstly in family environment and then in schools. In our educational system which is teacher centered and based on memorization, the function of training creative individuals is interrupted. It is impossible to raise creative children with continuously changing system trials, overcrowded classrooms, illiterate society and nonexpert teachers