Avrupa ve Balkanlarda Çok Kültürcülük

Bu çalışma Avrupa ve Balkanlardaki etnik ve kültürel çeşitliliğin tanınma süreçlerini tartışmaktadır. Avrupa ülkeleri yerli azınlıkları, “Avrupa Mirası”nın korunması başlığı altında etnik ve kültürel olarak tanırken, yabancı azınlıkları da topluma “entegre” etme yolunu tercih etmişlerdir. Bu ayrım, Avrupa zihniyetinde sömürgecilikten bu yana hep varolagelmiş olan “biz”-“öteki” ya da “biz”-“onlar” ayrımının dışsallaşmış ve kurumsallaşmış biçiminden başka bir şey değildir. Balkanlarda çokkültürlülük bir realite olmasına ragmen, ideolojik ve politik olarak her zaman olumlu bir öğe olarak karşılanmamıştır. Çokkültürlülük olgusu, Balkanlaşma (Balkanization) olarak ifade edilen sürecin gölgesinde kalmıştır. Avrupa’daki kısa ömürlü denemeler ve Soğuk Savaş sonrası Balkanlarda ortaya çıkan istikrarsızlık ve çatışmaların akabinde Avrupa kamuoyu, Avrupa Konseyi’nin girişimleriyle yerli azınlıklara uluslararası bir koruma imkânı sağlayarak çokkültürcülüğü yerli azınlıklarla sınırlı olarak kabul etmiştir. Bu bakımdan hem uluslararası hem de ulusal ölçekte siyasal ve hukuksal metinlerde yerli azınlıklar ile yabancı azınlıklar arasında bir ayrım yapılmaya başlanmıştır.

Multiculturalism in Europe and the Balkans

This study discusses the process of recognition of ethnic and cultural diversity in Europe and the Balkans. While European states, under the framework of protecting national domestic minorities pursuant to “European Heritage” on the basis of ethnicity and culture, the others favored to “integrate” international minorities to society. This distinction is nothing but an externalized and institutionalized form of “we”-“they” or “us”-“them” distinction having persistently occupied European mentality as early as the dawn of imperialism till present day. Although in Balkans multiculturalism has at all times existed as a reality, it has not necessarily been viewed as a positive concept from an ideological and political dimension. Multiculturalism phenomenon has been overshadowed by the process termed Balkanization. Upon the short-term trials in Europe and instabilities & conflicts having emerged in Balkans after Cold War, European public has, with the initiatives of European Council, secured an international protection on domestic minorities. Thus they have in a way limited multiculturalism with domestic minorities. In that respect, in political and legal texts on both international and national scale they started to draw definite distinctions between domestic minorities and international minorities.

___

  • Canatan, K. (2013), Avrupa’da Ulusal Azınlıklar, Hollanda-Friesland Örneği, Yarın Yayınları, İstanbul.
  • Canatan, K. (2002) Hollandada Çokkültürlü Toplum Tartışmaları ve Karşı-Çokkültürcü Söylemin Analizi,Avrupa Günlüğü, Sayı 2, Sh. 317-332, Berlin.
  • Couwenberg, S. W. (1994), Nationaliteit en Nationalisme, SDU, Den Haag.
  • Kymlica, W. (1998), Çokkültürlü Yurttaşlık, Azınlık Haklarının Liberal Teorisi, Ayrıntı yayınları, İstanbul.
  • Vermeulen, H. & Slijper, B. (2003), Multiculturalisme in Canada, Australië en de Verenigde Staten. Ideologie en Beleid, 1950-2000, Sh. 8-11, Aksant, Amsterdam.
  • Wanner, P. (2002), Migration trends in Europe, European population papers Series No. 7, Council of Europe.