Amaç: Yoğun bakım üniteleri; bir ya da daha fazla organ veya sisteminde ciddi işlev bozukluğu olan hastaların 24 saat kesintisiz takip ve tedavi edildiği yerlerdir. Ülkemizde yaşam sürelerinin uzaması ile birlikte, geriyatrik operasyonlar hızla artmaktadır. Bununla beraber cerrahi gerektiren problemler eşliğinde ek hastalıklar da bulunmaktadır. Bu araştırmadaki amaç; 1 yıl içinde yoğun bakıma yatan hastaların ameliyat sonrası kabul oranları ve dağılımlarını çıkarmaktır. Yöntem: 01.01.2019-01.01.2020 tarihleri arasında postoperatif yoğun bakım ünitesine kabul edilen 845 hastanın verileri incelendi. Hastaların demografik verileri, preoperatif ASA skorları, operasyon verileri kaydedildi. Yoğun bakım ünitelerine alınma endikasyonları ve zamanlaması (planlı-beklenmedik-acil) not edilerek perioperatif gelişen komplikasyonlar ve tedavi modaliteleri kaydedildi. Yoğun bakım yatışları sırasıdaki takip formları incelendi. Bulgular: 1 yıllık sürede operasyon sonrası yoğun bakım yatış oranı %12,07 olarak bulundu. En çok yoğun bakım yatışı 48 hasta(%47,05) ile ortopedi kliniğine aitti. Toplam vakaların 65tanesi(%63,72) elektif, 37 tanesi (%36,28) acil şartlar altında operasyona alınmıştı. Vakaların 78 tanesine(%79,56) önceden yoğun bakım ihtiyacı belirlenmiş olup, 24 tanesine (%20,44) operasyondan sonra karar verilmiştir. Vakalardan 64 tanesi ASA-III (%62,74) olarak operasyona girmiştir. Hastalardan 6 tanesi (%5,88) ex olup, 96 tanesi (%94,12) servise taburcu olmuştur. Sonuç: İleri yaş, eşlik eden kronik hastalıklar, cerrahi süresi, cerrahi-anestezi komplikasyonları postoperatif dönemde yoğun bakım ihtiyacı doğurmaktadır. Ülkemizde ve hastanemizde yoğun bakıma alınacak hastalar için net kriterler yoktur. Hastaların plansız ve acil koşullarda yoğun bakım ünitelerine kabulünün morbidite ve mortaliteyi arttırdığı bir gerçekdir. Yoğun bakım kabulü için skorlama kriterleri getirilmelidir. Ayrıca, Postanestezik Bakım Ünitelerileri her hastaneye kurulup postopertif dönemde hasta takipleri sağlanmalı, böylelikle yoğun bakım kullanımı azaltılmalıdır.

Objective: Bipolar disorder (BD) is a serious psychiatric disorder characterized by episodes of mania and depression, usually beginning at an early age and often requiring hospitalization. The aim of this study was to compare the clinical and sociodemographic characteristics of the patients who were hospitalized in our inpatient clinic with the diagnosis of BD type 1 (BD1). Methods: Patients with the diagnosis of BD1 who were hospitalized in the psychiatry inpatient unit between January 1, 2017 and December 31, 2017 were included in the study. Results: There were a total of 69 patients with BD1, 31 of whom were female (44.92%) and 38 were male (55.08%). The age of onset was 23.0±5.39 years in females and 21.9±5.57 years in males (p=0.431). Fifty-one point sixty-one percent of the female and 28.94% of the male had a family history of psychiatric disorder (p=0.047). The present hospitalization time was 17.1±11.10 days. Total Young Mani Rating Scale (YMRS) scores at the admission to the inpatient unit were 38.4±11.77, and the YMRS scores at the discharge were 14.5±4.72 (p