Endüstrileşmenin ilk günlerinden günümüze dek sürekli değişime uğramış olan sendikalar, önceleri baskıya maruz kalan oluşumlardır. Seçme ve seçilme hakkı tanınması konusunda verdiği mücadele, iş gücüne de tanınma konumunu politik düzeyde parti kurulması ile çalışma hayatına dair bazı hakların kanuni düzeyde faaliyet sürmesinin de yolunu açmıştır. Yaşam şartlarının iyileştirilmesi adına artan işgücünün kazanım elde etme arzusu, pazardaki değişimler, küreselleşmeye bağlı rekabet gibi etmenler işverenlerin gelir seviyelerinin artmasına yönelik önlemlerin alınması, işçi ve işveren sınıflarının korunmasını kaçınılmaz hale getirdiğinden sendikal çalışmaların eyleme geçmesini de kaçınılmaz kılmaktadır. Küresel değişimle birlikte çok uluslu hale gelen firmaların gelir düzeyleri birçok küçük ölçekli devletlerin gayri safi milli hasılasının üzerinde seyretmektedir. Bu durumdaki firmaların sendikal hareket sayesinde etkili lobi çalışmalarının önü açılmaktadır. Kısaca işveren sendikalarının faaliyetine dair eylemler günden güne artış göstermektedir. İşveren sendikalarının sektörel bakış açıları, işçiler grubuyla yaşadığı sorunların giderilmesinin yanı sıra kar seviyelerinin artırılmasını önde tutmaktır. Bunu sağlamak için sendikaların işlevlerinden biri olan nitelikli işçi yetişmesini sağlamayı söyleyebiliriz. Vasıflı işçinin artması üretimin artmasına, kar payının artmasına dolayısıyla istihdam sağlayıcının gelir seviyesinin ve yaşam şartlarının yükselmesine sebep olacaktır. Bu durumun sonuçlarının işçilere yansıması beklenirken yansımaması durumunda işçilerin sendikal faaliyetlerde bulunması yani sorunları ortadan kaldırmak için yasal bütün sınırlılıklar içinde hareket ederek bir tazyik oluşturması kaçınılmazdır. Temsilcilerin oluşabilecek bütün problemleri aktarabilmek adına erişilebilir olmaları hem bilgi aktarımı hem de meydana gelen şikâyet içeren durumlara dair bağlılık ve motivasyonu da desteklemektedir. Fabrikalardaki seri üretim gerekliliğinin doğmasına zemin hazırlayan sanayi devrimiyle birlikte, bu devrimi gerçekleştiren toplumların yükselmesine paralel olarak işçi sınıfının büyümesine sebep olmuştur.