Bu çalışmanın amacı, özellikle diyabaz daykları ve daha az oranda da gabronun yan kayaçlık yaptığı, altın içeren kuvars ve süIfit minerallerince zengin damarlarda yapılan sıvı kapanım, kükürt izotop , mineralojik ve jeokimyasal çalışmaların sonuçlarını ve yorumlarını sunmaktır. Kuvars damarlarındaki sıvı kapanımlarında belirlenen homojenleşme sıcaklığı 160 °C ile 280 °C arasında değişirken, bu değerlerin sülfit minerallerince zengin damarlarda 270 ° C ile 392 °C arasında değiştiği belirlenmiştir. Ayrıca sıvı kapanımlarındaki donma değerleri -33.6 °C ile - 46.6 °C arasında değişirken, erime değerlerinin (Tm) ise, -1.7 °C ile -8.2 °C arasında değişmektedir. Bu bilgilerin kullanılmasıyla elde edilen tuzluluk değerlerinin ise % 2.5 ile % 11.7 NaCI arasında değiştiği ve ortalama değerin % 6.2 NaCI olduğu görülmüştür. Kükürt izotop çalışmaları sonucunda elde edilen SS34 değerinin 0,8 ile 4.6 arasında değiştiği ve bu değerin granitik bir kaynağa işaret ettiği sonucuna varılmıştır. Damarlardaki Na ve K değerleri herhangi önemli bir artış veya eksilme göstermemektedir. Bu verilere dayanarak, bölgede deniz suyu kökenli yüzeysel sulardan kaynaklanan bir Na veya K metasomatizmasının oluşmadığı söylenebilir. Çalışılan damarlarda ana cevher minerali arsenopirittir. Diyabaz dayklarının ortalama $\deltaS^{34}$ değeri ise çok düşüktür. Bu nedenle, altın içeren kuvars damarları veya sülfit lodlarının, diyabaz dayklarının desendant(yüzeyden derine hareket eden) akışkanlarla yıkanmasıyla süzülen arsenikçe zenginleşmesi mümkün görülmemektedir. Hatay'daki diyabaz dayklarında Pb'nin de tüketildiği çok belirgindir. Ancak Ayvaz ocağı hariç, hiçbir damar veya sülfit lodunda Pb artışı görülmemiştir. Elde edilen tüm bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, altınlı kuvars ve sülfit minerallerince zengin damarların hidrotermal bir akışkanın ürünü olduğu ve bu zenginleşmenin, deniz sularının ofiyolitik kayaçları süzerek, desendant olarak oluşmasından ziyade, ofiyolitik bir magmanın granitik-diyoritik karakterli son ürünlerine bağlı olarak gelişen assendant (aşağıdan yukarıya doğru yükselen- primer) akışkanların yerleşimi ile oluştuğu sonucuna varılmıştır.

The aim of this study is to present the results and meaning of the homogenization temperatures and salinity of the fluid inclusions, sulphur isotope, mineralogical and geochemical studies on gold bearing quartz veins and sulphide lodes, which are mainly hosted by sheeted diabasic dykes and to a lesser extend by gabbro in the Kızıldağ massif. The homogenization temperatures of the quartz veins and the sulphide lodes range between 160 °C - 280 °C and 270 °C - 392 °C, respectively. The freezing points of the fluid inclusions vary between -33.6 °C and - 46.6 °C, while the melting points were found ranging from -1.7 °C to - 8.2 °C. As a result, the salinity of the studied fluid inclusions were found to be ranging from 2.5 to 11.7 with a mean of 6.2 % wt NaCI. The $\deltaS^{34}$ values were determined to be changing from 0.8 to 4.6, which may indicate granitic rocks as the source of the auriferous vein-lodes. K and Na values in the veins do not show any anomalous increase or decrease. Due to this, it can be speculated that, there is no Na or K metasomatism or enrichment especialy related with the sea originated descending hydrothermal circulation. The main ore mineral in the veins and lodes is arsenopyrite. The mean As content of the diabasic dykes are very low, therefore the studied auriferous veins and sulphide lodes could not have been enriched in "As" by descending hydrothermal circulation through diabasic dykes. Pb depletion is very obvious in Hatay diabasic dykes, but the studied veins or sulphide lodes are not rich in Pb, on the contrary, veins and sulphide lodes are almost free from Pb-minerals with the exception of Ayvaz pit. The results of the study were compared and discussed with the results of previous studies carried out in different areas by different investigators. According to the results, the veins and lodes studied are determined to be a product of hydrothermal fluids and most probably originated from granitic to dioritic differentiates-ascendant enrichment- of the Kızıldağ ophiolites, rather than seawater leaching - descendant enrichment-of the ophiolithic rocks.