YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUN’NUN YASAL BELİRLİLİK İLKESİ KONUSUNDA TÜRK UYGULAMASINA KATKISI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

ÖZ2013 yılında yasalaşan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nunöncelikli hedefi, Türkiye’nin İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi önündeçok sayıda ihlal kararı ile karşılaşmasına neden olan yabancılar hukukunailişkin yasal çerçevenin çağdaş esaslara uygun ve şeffaf bir normatifyapıya kavuşturulmasıdır. Yasa’nın tüm hükümleri ile yürürlüğe girmesininüzerinden yaklaşık olarak iki yıl geçmiş ve yargı kararları ve idaridüzenleyici işlemler ile yerleşen yeni yasal çerçevenin değerlendirilmesiiçin uygun koşullar oluşmuştur. Bu çalışma yasanın öncelikli hedefi olanyabancılar hukukunda yasal belirlik ilkesini yerleştirmekte hangi orandabaşarılı olduğunu tespit etmek ve bu noktadaki eksikliklerin giderilmesinekatkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Avrupa Birliği sığınma ve göçmüktesebatından önemli ölçüde esinlenen Yasa, hazırlık aşamasından itibaren,AB müktesebatının hareket eden bir hedef olması ve sorumlulukpaylaşımı konusundaki olumsuz etkisi dolayısıyla standartları yerleştirmektebirtakım zorluklar ile karşılaşmıştır. Yasa pek çok çağdaş standardıbarındırmasına karşılık, teşkilat ile ilgili olanlar dışındaki hükümlerinyönetmelikler ile hayata geçirilmesinin gecikmesi ve bu iki yıla yayılansüreçte, uygulamanın önceki sistemde olduğu gibi, erişilebilir olmayangenelgeler ile şekillenmesi yasal belirlilik ilkesi bakımından öngörülenamaca tam olarak ulaşılamamasına sebep olmuştur. Araştırma sonuçları,anılan dönemde yasal belirlilik ilkesi bakımından hayati önemde olanyargı kararlarınındaki tutarlılığın tam anlamıyla sağlanamamış olduğunugöstermektedir. Buna karşılık, Anayasa Mahkemesinin bu alanda bir içtihatmahkemesi olarak verdiği kararlar ile ağırlığını koymaya başlamışolması önümüzdeki dönemde tutarlılığın sağlanması bakımından olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmiştir.