Kiefer’in Eserlerinde Yüzeysel Deneyselliğin Sosyolojik Bağlamı

Modern Sanatın sanatçıları, İkinci Dünya Savaşının ardından yeni bir sürece girmiş ve tuval yüzeyinde malzeme kullanımını, farklı kültürlere olan ilgilerini öne çıkararak araştırmışlardır.Sanatçıların, savaşın soğuk ve stres dolu ruh halini ifade eden, kasvetli, ağır dokulu resimler üretmek üzere kaba malzemeler kullanmaya yöneldiği bu dönemeçte, Kiefer dönemin atmosferini, içeriğini sanat yoluyla gerçekleştirdiği özgün arayışları ve çalışmaları üzerinden çarpıcı bir biçimde yansıtmaktadır. Günümüzün sanatçılarından Alman asıllı ressam ve heykeltıraş Anselm Kiefer modern sanatın yaşayan en önemli sanatçılarından sayılmaktadır. Anselm Kiefer’in eserlerini sosyolojik ve deneysel bağlamda, incelemek, içinde bulunduğu dönemi kavramak ve keşfetmek açısından önemli olduğu kadar günümüz sanatının anlaşılması açısından da önemli bir yer tutmaktadır. Sanatçının, malzeme kullanımında ve seçiminde, kültürünün tarihini incelemek ve gelecek nesillere sanatın perspektifinden aktarmak kaygısıyla hareket ettiği ifade edilebilir. Kiefer, tarih ve politikayla kişisel bir bağ kurarak kendi sanatını oluşturmuştur. Kiefer, seyircilerin görmek kadar dokunmaya ve bu yolla hissetmeye duyduğu ihtiyacı yansıtmakla da öne çıkmaktadır. Sanatçı, eserlerinde izleyicinin gözünü, gezmesini istediği alanlara yönlendirir. Örneğin, farklı malzeme deneyleri üzerinden soykırıma yönelik bir dikkat oluşturur ve bu kavramı beklenmedik bir şekilde tartışmaya açar. Sanatçı, mekân içinde kendi gerçekçiliğinin tasviriyle modern sanat uygulamalarının karmaşasını ortaya koyarken, ülkesinin tarihine de soyut bir gerçeklik kazandırır. Bu çalışmada amaç; Kiefer’in sanatını Alman tarihi, mitoloji, özellikle soykırımla ilişkilendirmesini ve kullanım yöntemlerini araştırmaktır. Dolayısıyla bu yazı, Anselm Kiefer’in devlet politikaları eleştirisini ele aldığı gibi sanatçının kendi kültürüne yeni bir kimlik bulmak amacıyla doğadan temin ettiği malzemelerle oluşturduğu yüzey tekniği üzerine de yoğunlaşmaktadır. Sanatçının kültürler arasındaki zenginlikleri doku farklılıklarıyla vurgulamasının, yirmi birinci yüzyılın estetiğine sağladığı önemli katkılardan biri olduğu dile getirilebilir. Kiefer’in resimlerinde yüzeysel deneyselliğin veya maddeciliğin derin etkisinin dışında, ideolojik, spritüal ve psikolojik araştırmalardan oluşan katmanlar da göze çarpan unsurların başında gelir. Diğer yandan, eserlerinde kullandığı, doğal elementlerden oluşan toprak, kül, toz, bitki gibi malzemeler aracılığıyla tarihin anısını karşımıza çıkarır. Bu noktada, makalede, sanatçının çalışmalarındaki tarihsel temaların malzeme kullanımı açısından karşılaştırılması yoluyla, tasarlanma tekniği de ele alınmaktadır. Kiefer eserlerindeki yüzey yapısını akrilik, yağlıboya ve doğal elementler kullanarak elde eder. Sanatçı bu tutumuyla, kendisi ve malzeme arasında bir ilişki kurmuş olur. Malzemeler yüzey üzerindeki süperpozisyon ve deneysel davranış biçimini ortaya koymaktadır. Özetle, photoshop programından yararlanılarak elde edilen görsellerin, sanatçının resimsel tekniğinin aşamalarını incelemek için kullanıldığı bu makalede, sanatçının resimleri tarihsel zaman içeriğinden hareketle, eser, malzeme, teknik ve hikâyesiyle bir bağ kurularak incelenmektedir. Kiefer eserleriyle, Alman tarihini toplumsal açıdan bilinçlendirme kaygısıyla, sorgulayarak ve bellekleri uyararak ortaya koymuştur. Sanatçının çalışmaları, Nazizm’in tabusal yanının hala söz konusu olduğu bir toplumda, Almanya’nın geçmişiyle yüzleşirken; sanatın geleceği görmegerektiğini de gösterir. Bu bağlamda Kiefer, modern sanatın günümüzdeki sosyolojik simgelerinden biri olabilmeyi başarmış bir sanatçıdır.

Sociological Context of Surface Materiality in Kiefer'S

After II World War, artists are entered new period; they put forward their interests from traditional to different cultures as an experimentation of use the material on canvas surface. The productions of Anselm Kiefer’s artworks make us understand today’s art in context of sociology and experimentation. The aim of the artist is analyzing the history of his own culture via chosen materials. The concept of empiricism in Kiefer’s works has a relation to the Holocaust and history. His description of reality shows complexity of the Modern Art’s practices. Therefore, his works are valuable to understand the modern art. This article is looking deeply, Anselm Kiefer’s criticism to politics and his culture with using natural materials to give a new identity in his artworks. The difference between textures presents cultural diversities and contribution in the aesthetic of the twenty-first centuries. Anselm Kiefer expended his works into ideological, spiritual, and psychological researches. The aim is investigating Kiefer’s arts in relation to the German History mythology, especially holocaust and his technique. As a result, in his artworks we meet materials such as soil, ash, dust and plant like the memory of history. This paper is demonstrating his historical theme’s choices, comparison between materials and his working methods. His pieces surface’s made by acrylic, oil color and natural elements. This act creates a communication between artist and art, which made it. He uses materials with superposition and experimental techniques as an attitude. Article is creating a bond on his works from history timeline to his materials and technics. He try to create socially a consciousness, investigation and memorable with his practice. The artist is most known for his subject matter dealing with German history and myth, particularly as it relates to the Holocaust. These works forced his contemporaries to deal with Germany's past in an era when acknowledgment of Nazism was taboo.