Özet: Silikozis Hastalığında Tanı, evrensel kılavuzlarla belirlenmiş, fizik muayene, anamnez ve görüntüleme yöntemlerini içeren düzenli takip ve kontrollere dayanmaktadır. Göğüs radyografisi ve yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi (HRCT) silikozis hastalığının değerlendirilmesi için kullanılan temel görüntüleme yöntemleridir. Toraks ultrasonu pnömotoraks, akciğer konsolidasyonu, alveolar-interstisyel hastalıklar ve plevral effüzyon tanısında kullanılabilen ve hızlı sonuç alınması, non-invaziv olması, işlem maliyetinin daha az olması ve radyasyon güvenliği gibi avantajları sayesinde giderek daha çok tercih edilen bir görüntüleme yöntemidir. Amaç: Silikozis hastalığı tanısında, Toraks Ultrasonu kullanılması, tanı sürecinin hızlandırılmasını, objektif kriterlerle tanımlanabilir hale getirilebilmesini ve erken tanı konulmasını sağlayarak hastalık ilerlemesinin önlenmesine olanak verebilir. Yöntem: Çalışmaya ILO Pnömokonyoz okuması sonucunda 1/0 ve daha fazla tutulum gösteren silikozis takipli 34 hasta dahil edilmiştir. Kontrol grubu olarak 16 sağlıklı gönüllünün Toraks Ultrason incelemesi yapılmış ve PA Akciğer grafilerinin ILO okuması yapılmıştır. İncelemelerde plevral kalınlık, diaphragma kalınlığı, plevral plak, B çizgisi ve görüntü işleme sonucunda ortaya çıkan hiperokojen nodüllerin sayımı değerlendirilmiştir. Sonuç : Hiçbir inceleme grubunda patolojik sayıda B çizgisi saptanmamıştır. Gruplar arası plevral kalınlıklarda ve diafragma kalınlıklarında anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Görüntü işleme yöntemi ile yapılan sayımlarda gruplar arasında anlamlı fark saptanmamıştır. Tartışma Sonuç olarak toraks ultrasonu ve ardından yaptığımız görüntü işleme metodu ile nodüler yapıların direkt olarak görünür hale gelmesi istisnai birkaç vaka dışında mümkün olmamıştır.

Abstract: The diagnosis of Silicosis Disease is based on regular follow-up, including physical examination, anamnesis and imaging methods, chest radiography and high resolution computed tomography (HRCT) which are the main imaging modalities shaped by universal guidelines. Due to its advantages such as rapid results, non-invasiveness, less cost of the procedure and radiation safety, thoracic ultrasound is an imaging method that can be utilized in the diagnosis of lung consolidation and alveolar-interstitial diseases and is preferred progressively. Aims: The thoracic ultrasound may accelerate the diagnostic process, with unbiased measurements, and contribute to control the disease progression by providing early diagnosis for patients with silicosis. Methods: We enrolled 34 patients with silicosis who had 1/0 or more involvement in chest radiography according to the ILO Pneumoconiosis reading score and age-matched 16 healthy volunteers. Then, pleural thickness, diaphragmatic thickness, pleural plaque, B line evaluated by thoracic ultrasound and the number of hyperechoic nodules that obtained from image processing by ImageJ Software. Results : There were no B lines in any study groups. Moreover, the pleural and diaphragmatic thicknesses and were not different between groups. Conclusion It was not accomplished to convert nodular structures in the thorax ultrasound into visible graphics by the image processing method, apart from a few exceptional cases