Söyleşi: KALEYDOSKOP GİBİ BİR HAYAT: PROF. DR. SALİH ÖZBARAN

Son yılların en renkli türlerinden biri haline gelen nehir söyleşilerin ülkemiz tarihçilerini kahraman aldıkları kitaplar tam bir “Augustan” dönemi tarih anlayışını yansıtmaktadır: tarih hem öğretip hem de keyif vermelidir. Osmanlı tarihçiliğinin en önemli isimlerinden biri olan hocamız Prof. Dr. Salih Özbaran’ın çok yönlü bir eksen etrafında renkli bir şekilde ördüğü akademik hayatını da böyle bir nehir söyleşi ile okura ulaştırma hayalimde bana yardımcı olduğu için, bu teklifimi beni kırmadan kabul ettiği için öncelikle kendisine çok teşekkür ediyorum. Hedef hocamızın doğup büyüdüğü, bir Cumhuriyet kasabasının tüm özelliklerini taşıyan Turgutlu’daki hayatından, bugünden o yıllara ve o çevreye bakışından başlayarak kendisinin başta Türkiye-İngiltere ve Portekiz olmak üzere üzerine kurduğu çalışma ekseninin ayrıntılarına girmekti. Kendisiyle Turgutlu’nun yapısını, halkevlerini, ilk kurulan Türk ocaklarını, dönemin törenlere yüklenen anlamlarını, Egeli çocukların oynadığı oyunları, öğrenci trenlerini ve bunun gibi bir sosyo-kültürel ortamı içeren ayrıntıları kayda geçiren ilk söyleşi ile başladık çalışmaya. Bu çalışma İngiltere’deki doktora çalışmaları ve onu müteakip Portekiz’deki arşiv çalışmalarına geldi, bütün bu yıllarda dönemin akademisyen ve tarihçilerinin oluşturduğu o renkli ortamda tozlu hatıra defterleri arasında kalan ayrıntılarla devam etti. Bu büyülü dünyada masal gibi okuduğum o zamanların ayrıntılarını ince ruhuyla ve kendine has edebi diliyle kaleme aldığı için kendisine şükran borçluyum.