(Hüseyinzade Ali Bey'in Kızı Feyzaver Hanım ile Görüşme ve Teesürler)

İstiklâl fikirlerine sahip çıkan ve yaşatan mütefekkirlerin millî tarihimizdeki yerlerini belirlemek, onların bizlere bırakmış oldukları kültürel mirası araştırmak ve yeni nesillere ulaştırmak, millî şuur sahibi aydınlar olarak en başta gelen vazifelerimizdendir. Medeniyet tarihimizin araştırılması ve demokrasi uğruna mücadele konularında yasaklar ve mahrumiyetler devri ile kıyaslandığında pek de yeterli olduğumuz söylenemez. Son yıllarda Alibey Hüseyinzade'nin hayatı ve faaliyetleri hakkında yapılmış olan araştırmalar bizleri bir ölçüde rahatlatmış olsa da, yine de, kendimizi bu fenomenal şahsiyet karşısında sorumlu addediyoruz. Üzerimize düşen bu vazifeyi yerine getirmek için her fırsatı değerlendirmeyi kendimize manevî borç telakkî ediyoruz. Onun ayak basdığı yerleri gezip görmek, yaşadığı evi ve Karacaahmet'teki mezarını ziyaret etmek, varisleri ile görüşmek-maneviyat sahipleri bizler için teselli kaynağı olmaktadır. 1980 yılından itibaren gidip gelmekte olduğum İstanbul'da bazı arzularımı gerçekleştirmiş olsam da bugüne kadar A. Hüseyinzade'nin Türkiye'deki hayatı ile ilgili meraklarımı giderebilecek fırsatım olmadı. Ama "Turan" romantizmine odaklanmış hayallerimi birgün mutlaka gerçeklerle mukayese edebileceğime inanıyordum. Bu kez arzularım yerine geldi... Yola çıkmadan bir gün önce A. Hüseyinzade üzerinde kapsamlı araştırmaları olan Ofeyla Hanım'a (Bayramlı) İstanbul'a gideceğimi söyledim. Bana A. Hüseyinzade'nin kızları Saide Hanım ile Feyzaver Hanım'ın telefonlarını verdi. Saide Hanım ile 1988' de Bakü'ye gelirken tanıştığını söyledi. Eserlerinden de bir kısmını vererek, eğer görüşebilirsem selâmlarını iletmemi istedi. (Bu vesileyle Ofeyla Hanım'a minnettarlığımı bildirmek isterim.)