Âşık Edebiyatında Mekânın Şiir Yaratımına Etkisi -Tebriz’de Derlenen Âşık Abbas ve Han Çoban Redifli Şiirler Örneğinde-

Türk Dünyası’nda önemli Türk nüfusunu barındıran ülkelerden biri İran’dır. Yüzyıllar boyunca çeşitli Türk devletlerine ev sahipliği yapan bu ülke sınırları içerisinde yaşayan Türkler, günümüzde varlıklarını hâlâ devam ettirmektedirler. Dil başta olmak üzere kültürün tüm unsurlarını yaşatan İran Türkleri, belli başlı dönemlerdeki yasaklarla yazıyı kullanamamışlardır. Bu durum, sözlü kültürün canlı kalmasını sağlamıştır ki bu kültürün devam etmesinde ise âşıkların rolü oldukça büyüktür. Toy adı verilen tüm şölenlerde hem şiir okuyan hem destan ya da halk hikâyesi anlatan âşıklar, kültür unsurlarının günümüze taşınmasını sağlamışlardır. Bu hikâyelerdeki kahramanların maceraları ya da hikâyelerin olay örgüsü, dinleyicileri olduğu gibi hikâye anlatıcısı olan âşıkları da etkilemektedir. Bu etki, yaratıcının hikâyelerdeki bir kahraman ile ilgili mekâna varmasıyla yoğunlaşır ve bu yoğunluk, şiir yaratımının çıkış noktası olur. İncelemede Tebriz âşık muhitine bağlı iki âşığın, “Şah Abbas ile Gülgez” ve “Han Çoban ile Sara” adlı hikâyelerdeki kahramanlarla ilgili mekânlara vardıklarında yarattıkları şiirlerin yaratım sebeplerini ve bu şiirlerin adı geçen hikâyeler ile ilişkilerini mekân ve yaratım bağlamında inceleyecek ve mekânın hangi şartlarda sanatsal bir yaratıma dönüştüğünü ele alacağız

Influence of Space in Poetic Creation by Minstrels: The Example of the Poems Aşık Abbas and Han Çoban Collected in Tabriz

Iran is one of the countries Turkic world that has hosted for a remarkable amount of Turkish population.The Turkish people who have lived within the borders of this country that hosted different Turkish states for ages, have continued their existence in modern day. Iran Turks, who kept alive all the aspects, especially the language, couldn't use writing in some periods. This situation provided a chance for oral culture to survive, mostly thanks to efforts of minstrels. In festivals called Toy, they recite both poems and epics, or told folk tales, so they ensured the passing of cultural elements to contemporary day. The adventures of heroes and chain of events of these stories effect not only the audience, but also the minstrels-storytellers. This effect is concentrated with creator's reaching to a place about a hero in the stories and this concentration becomes the starting point of poetic creation. In this article we will work on two minstrels who come from Tabriz minstrel neighborhood, their reasons about creating poems when they reached the places about heroes in "Shah Abbas and Gülgez" and "Han Çoban and Sara" stories and the relation between these poems and the stories researched by the point of view of place and creation context and changing of place to artistic creation in which circumstances will be mentioned.