Tarihsel çerçevede neye ‘ekonomik başarı’ adını verebileceğimiz noktasında Batılı tarihçiler dillendirilmemiş bir ittifak içerisindedirler. Buna göre tarihsel süreçte ekonomik başarı fiziki çıktı imalatında maksimum üretkenlik gösterenlere aittir. Özellikle endüstri devrimi anlatılarında bu anlayışın, veyahut varsayımın izlerini sürmek mümkün. Diğer taraftan, ekonomik başarının ne olduğunun veya olması gerektiğinin tarifini tarihçiler değil popüler kültür yapmakta. Açık bir biçimde, tarihçiler modern zamanlara ait popüler ekonomik telakkilerin tesirinde kalıyor, ve tarihsel bağlamda ekonomik başarıyı bugün odaklı bir perspektiften yorumlayıp anakronizme düşüyorlar. Halbuki, modernite öncesi metinlerde bugünün ekonomik algılarına alternatif anlayışlar bulmak mümkün.

Historians in the West are tacitly unanimous on what we could call ‘economic success’ in the historical context: Those who have produced most physical output in the historical process are the most successful. In particular, the narratives on Industrial Revolution reflect this mindset, or assumption. On the other hand, the popular culture defines what economic success is or should be, not historians. It is obvious that historians are influenced by modern economic understandings, and by interpreting economic success presentmindedly, they fall into the trap of anachronism. Nonetheless, it is possible to find alternative economic understandings in pre-modern texts.