HAKAN-I SABIK'TAN HAKAN-I MAĞFUR’A: II. ABDÜLHAMİD'İN ÖLÜMÜNÜN YERLİ VE YABANCI GAZETELERDEKİ YANSIMALARI

Osmanlı Devleti’nin en uzun süre tahtta kalan padişahlarından biri olan II. Abdülhamid, yaklaşık otuz üç yıl devam eden saltanatının ardından 1909'da tahttan indirildi. Saltanatı boyunca önce 1870'lerin ortalarındaki Balkan Krizi'nde, sonra bilhassa 1890'lardaki Ermeni isyanlarında aldığı tedbirler nedeniyle Batı kamuoyunda olumsuz ithamlara ve yakıştırmalara maruz kaldı. Osmanlı Sultanı olarak sürekli ötekileştirilen II. Abdülhamid için hakaretlere varan "Kızıl Sultan/Red Sultan", "Büyük Cani-Katil/Great Assassin " ve "Mel'un Abdul/Abdul the Damned" gibi yakışıksız tabirler kullanıldı. Sultan Abdülhamid'in bu menfi imajını Batı kamuoyunda en fazla işleyen, gazeteler olmuştur. Benzer bir durum Jön Türk hareketinin mensuplarınca yayımlanan gazetelerde de dikkati çekmektedir. Sultan'ın muhalifleri olarak önce Osmanlı coğrafyasında daha sonra yurt dışında birçok yerde çıkarılan gazete ve dergilerde Osmanlı Sultanı'na karşı menfi yayınlar yapılmış ve Abdülhamid imajının olumsuz yönde gelişmesine neden olunmuştur. Tahttan indirildikten sonra Osmanlı gazetelerinde "hakan-ı sabık" yabancı gazetelerde ise eski sultan anlamlarına gelen "ex-sultan" ifadesi kullanılan II. Abdülhamid önce Selanik'te daha sonra ise Beylerbeyi Sarayı'nda toplamda dokuz yıl sürgün hayatı yaşadı. Şubat 1918'deki vefatı sonrasında Osmanlı gazetelerinde "hakan-ı mağfur, yabancı gazetelerde ise "death sultan" şeklinde gazete sütunlarına haber oldu. Bu çalışmada II. Abdülhamid'in ölümünün yerli ve yabancı basındaki yansımalarının irdelenmesi hedeflenmektedir. Ati, İkdam, Sabah, Tanin, Tasvir-i Efkar, Tercüman-ı Hakikat, Servet-i Fünun ve Vakit gibi Osmanlı gazeteleri ile İngiliz, Fransız ve Amerikan basınının önde gelen gazeteleri çalışmanın kaynaklarını oluşturmaktadır. Bu çerçevede yerli ve yabancı gazetelerde ilk olarak II. Abdülhamid'in ölümü ve cenaze merasiminin nasıl tasvir edildiğinin betimlenmesi, ikinci olarak Sultan hakkındaki görüşlerinde menfi/müspet herhangi bir değişme olup olmadığının tespit edilmesi hedeflenmektedir. Böylece yerli ve yabancı basının tahttan indirildikten dokuz yıl sonra Abdülhamid'e yaklaşımı da mukayese edilmiş olacaktır

FROM EX-SULTAN TO FORGIVEN ONE: REFLECTION OF ABDULHAMID II'S DEATH IN TURKISH AND FOREIGN NEWSPAPERS

Abdulhamid II, one of the longest reigning sultans of the Ottoman Empire, was dethroned in 1909 after his reign that lasted for about thirty-three years. During his reign, he was exposed to negative accusations and ascriptions in the western public opinion because of the measures taken by him firstly in the Balkan Crisis in the mid-1870's, and then, especially in the Armenian Rebellions of 1890's. For Abdulhamid II, being constantly alienated as the Ottoman Sultan, it was used improper expressions like "Red Sultan", "Great Assassin" and "Abdul the Damned". Newspapers became the main element highlighting this negative image in the western public opinion. The similarity can be observed in the newspapers published by the members of the Young Turk movement. As the opponents of the Sultan, negative publications were made against the Ottoman Sultan in newspapers and magazines firstly published in the Ottoman geography and then in many places abroad, causing the image of Abdulhamid II to develop in a negative way. Abdulhamid II, who was called as "ex-sultan" after his dethronement both in the Ottoman and western newspapers, lived for nine years in exile at first in Thessaloniki and then at Beylerbeyi Palace. After his death in February 1918, he was reported in the Ottoman newspapers as "hakan-i mağfur/forgiven Sultan" and in the foreign newspapers as "death sultan". In this paper, it is aimed to examine the reflections of the death of Abdulhamid II in the national and foreign newspapers. Ottoman newspapers such as Ati, İkdam, Sabah, Tanin, Tasvir-i Efkar, Tercüman-ı Hakikat, Servet-i Fünun and Vakit and the leading newspapers of British, French and American presses constitute the sources of study. In this frame, it is aimed to describe firstly how Abdulhamid's death and funeral ceremony were portrayed, and secondly to determine whether there is any negative/positive change in their perception of the Sultan image in Turkish and foreign newspapers. Thus, it could be possible to compare Turkish and foreign newspapers' approach towards Abdulhamid after nine years of his dethronement.