Anadolu İrfanının Sembol İsmi Yunus Emre'ye Atfedilen Mezar Anıtları ve Makamların Sanat Tarihi Açısından Değerlendirilmesi

Mutasavvıf Türk şairi olarak bilinen Yunus Emre’nin doğum yerine ilişkin farklı rivayetler söz konusu olmakla birlikte özellikle son yıllarda gerçekleştirilen bilimsel araştırma ve incelemelere göre Orta Anadolu’da Sakarya Nehri çevresinde bir yerde doğmuş ve Nallıhan’a yakın Emrem Sultan’daki zaviyede Tapduk Emre Dergâhı’nda yaşamış, Anadolu’nun mayalanmasında rol oynamış irfan sahibi sembol şahsiyet olarak da ünlenmiştir. Yunus Emre’nin ümmi olduğu çoğunlukla ve yaygın olarak kabul edilmekle beraber, eserleri dikkate alınarak yapılan değerlendirmelerde her ne kadar medrese eğitimi görüp görmediği ve icazet alıp almadığı hususu açık değilse de Yunus’un iyi bir tahsil hayatı geçirmiş olabileceği değerlendirilir, iyi derecede Farsça bildiği ve hatta Konya’da eğitim gördüğü yönünde rivayetlere rastlanır. Bununla birlikte Yunus’un sahip olduğu bilgi, ilham-ı rabbani ile elde ettiği ilahi aşk ve güzel ahlaktan ibarettir. O da ancak bir Mürşid-i Kamil’den öğrenilebilir. Dolayısıyla Yunus’un da öğrenimini yetiştiği tekke ve tasavvufi ortam içinde almış olabileceğini düşünmek yerinde olur kanaati daha uygun düşmektedir. Yunus Emre’nin mürşidi Tapduk Emre’dir (Silsilesi: Tapduk Emre, Barak Baba ve Sarı Saltuk), fakat mensup olduğu tarikat ile ilgili kesin bilgiler mevcut değildir; hatta bu konu hakkında çok farklı görüşler ileri sürüldüğü görülür. Bazı araştırmacılar onun bağlı olduğu pirleri Horasan’a bağlarken onun Nakşi, Halveti, Mevlevi, Kalenderi, Bektaşi ve Yeseviyye ya da Kadiri tarikatlarına müntesip bir sufi olduğunu dillendirirler. Yunus Emre’nin doğum ve yaşamına dair bilgilere benzer çetrefilli bir durum vefat tarihi ve defin yeri konusunda da söz konusudur. Farklı rivayetlere karşın M. Fuad Köprülü başta olmak üzere pek çok bilim insanının Yunus’un vefat tarihini 1320 olarak kabul etmesi bugün daha makbul bir görüş olarak benimsenmesine yol açmıştır. Anadolu’nun pek çok yerinde ve Azerbaycan’da Yunus’a ait mezar ve makamlar vardır. Bunlar Yunus Emre’nin seyahat ettiği yerlerdeki sohbetlere katıldığını, çok sevildiğini ve hatırasının yaşatıldığını gösterir. Anadolu’da Yunus Emre’ye atfedilen mezarların mevcut olduğu yerler şöyledir: Eskişehir Sarıköy (Günümüzde Yunusemre Köyü olarak bilinir), Karaman, Kırşehir, Aksaray / Ortaköy, Bursa, Manisa / Kula Emresultan Köyü, Erzurum Dutçu Köyü, Isparta / Keçiborlu, Gönen, İzmir / Tire, Bolu, Balıkesir / Bandırma, Konya / Doğanhisar, Afyon / Sandıklı, Ankara / Nallıhan Emremsultan Köyü, Sivas ve Ordu / Ünye. Bunlara ilaveten Azerbaycan’ın Kâh bölgesinde de bir makam mevcuttur. “Türbe”, “Kümbet”, “Makam”, “Meşhed”, “Buk’a”, “Darih”, “Kubbe”, “Ravza”, “Medfen”, “Merkad” gibi farklı isimlendirmelerle İslam dünyasında karşımıza çıkan bir yapı tipi olarak değerlendirilen mezar yapıları, yönetici ve aile efradı ya da halkın sevip saydığı tanınmış din büyükleri veya devlet adamları adına inşa edilen ve bu kişilerin makam ve mevkii ile sahip olduğu sosyal, dini ve siyasi zümre yanı sıra yapının mimari karakterini yansıtan tanımlamalarla zaman zaman birbirinin yerine kullanılabilen terminoloji ile de oldukça önemli bir mimari grup olarak değerlendirilirken, Türk dünyasında XIV.-XV. yüzyıllarda, ulema ve tasavvuf ehli kişiler için de aynı ihtişam anlayışıyla yapıla geldikleri gözlemlenir. Ulema ve dini bakımdan temsil niteliği kazanmış kişilerin türbeleri; Bugünkü Kazakistan’ın Türkistan şehrinde bulunan Hoca Ahmet Yesevi Türbesi’nde olduğu gibi yeni ilavelerle bir hankâh, ziyaretgâh niteliği de kazanmış ve zamanla hacca gidenlerin yol güzergâhlarındaki bir menzil haline dönüşerek bulundukları yerde bir ‘evliya kültü’nün de doğmasına yol açmışlardır. Orta Asya Müslüman-Türk insanının zamanla bazı mezarlıkları ve türbeleri bir ‘evliya kültü’ yaratarak kutsanmış mekânlara dönüştürmesi ile buradaki türbeler, hükümdarların, kahramanların veya siyasi liderlerin türbelerine göre daha uzun ömürlü olmuş, yüzyılların yıpratıcılığına karşı daha dayanıklı olmuşlardır. Bu anlamda Yunus Emre’ye ait mezar ve türbeler de benzer anlayışın bir ürünü olarak değerlendirilebilecek Türk dünyasının çok değerli mekânları ve yapıları olarak dikkat çekerler ve bu çalışma farklı zaman dilimlerine ait bu yapıların Türk İslam defin gelenek ve görenekleri çerçevesinde yorumlanarak ele alınmasını ve incelenmesini amaçlamıştır.

The Evaluatıon Of The Graves And Maqams Attrıbuted To Yunus Emre The Symbol Name Of The Anatolıan Learnıng In Terms Of Art Hıstory

Although there are different rumors about the birthplace of Yunus Emre, who is known as the sufi Turkish poet, according to scientific research and studies carried out in recent years, he was born in a place around the Sakarya River in Central Anatolia and he lived in the zawiyah in Emrem Sultan, close to Nallıhan, in Tapduk Emre Lodge. He is also famous as a wise symbol person who played a role in the fermentation of Anatolia. Although it is mostly and widely accepted that Yunus Emre was an illiterate, it is evaluated that Yunus Emre may have had a good education life, although it is not clear whether he received a madrasa education or not, in the evaluations made considering his works. There are rumors that he knows Persian well and that he was even educated in Konya. However, the knowledge that Yunus possesses consists of divine love and good morals that he gained through inspiration. It can only be learned from a Murshid-i Kamil. Therefore, it is more appropriate to think that Yunus may have received his education in the lodge and mystical environment in which he grew up. Yunus Emre's master is Tapduk Emre (his silsilas: Tapduk Emre, Barak Baba and Sarı Saltuk), but there is no definite information about the sect he belonged to; in fact, it is seen that there are very different opinions on this subject. While some researchers interrelate his pirs to Khorasan, they state that he was a Sufi who belonged to the Nakshi, Halveti, Mevlevi, Kalenderi, Bektashi and Yeseviyye or Kadiri sects. A complicated situation similar to the information about Yunus Emre's birth and life is also in question regarding the date of his death and the place of burial. Despite different rumors, the fact that many scientists, especially M. Fuad Köprülü, accepted the date of Yunus' death as 1320, has led it to be adopted as a more acceptable view today. There are tombs and maqam of Yunus in many parts of Anatolia and Azerbaijan. These show that Yunus Emre participated in the conversations in the places he traveled to, that he was loved and that his memory was kept alive. The places where tombs attributed to Yunus Emre are found in Anatolia are as follows: Eskişehir Sarıköy (now known as Yunusemre Village), Karaman, Kırşehir, Aksaray / Ortaköy, Bursa, Manisa / Kula Emresultan Village, Erzurum Dutçu Village, Isparta / Keçiborlu, Gönen, İzmir / Tire, Bolu, Balıkesir / Bandırma, Konya / Doğanhisar, Afyon / Sandıklı, Ankara / Nallıhan Emremsultan Village, Sivas and Ordu / Ünye. In addition to these, there is a maqam in the Kâh region of Azerbaijan. Tomb structures as a building type that we encounter in the Islamic world with different names such as Tomb, Kumbet, Makam, Mashhad, Buk'a, Darih, Kubbe, Ravza, Medfen, Merkad, and constructed in behalf of administrators and their family members, well-known religious leaders or statesmen who are loved and respected by the public are considered as a very important architectural group also with the terminology that can be used interchangeably from time to time due to the definitions reflecting the architectural character of the building in addition to the social, religious and political group that these people have with their authority and position, and finally it is observed that they are made with the same magnificence for the scholars and people of mysticism in the Turkish world in the 14th and 15th centuries. The tombs of the scholars and of the people who gained power of attorney in terms of religion gained the attribution of a hankah, a pilgrimage site with new additions, like the Hodja Ahmet Yesevi Tomb in today's Kazakhstan city of Turkestan and led to the birth of a 'saint' cult in their place becoming a destination on the routes of pilgrims over time. As the Central Asian Muslim-Turkish people transformed some cemeteries and tombs into sanctified places by creating a cult of 'saints', these tombs were longer lasting than the tombs of rulers, heroes or political leaders, and were more resistant to the corrosion through centuries. In this sense, graves and tombs belonging to Yunus Emre, which can be considered as a product of a similar understanding, draw attention as examples of the very valuable places and structures of the Turkish world, and this study aims to interpret and examine these structures belonging to different time periods within the framework of Turkish-Islamic burial traditions and customs.

___

  • Ahunbay, M.; “Kilise” ve “Martyrium” Maddeleri, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, C. II, İstanbul, 1997, s. 1010-1014, 1179.
  • Argan, Yaşar; Bir Yunus Emre de Ünye’de, İstanbul, 2012.
  • Arseven, C.E.; "Baldakin" Maddesi, Sanat Ansiklopedisi, I, İstanbul, 1983, s. 166.
  • Avcıoğlu, Azmi; “Karaman’da Kirişçi Camii” Konya, S. 34, Konya, 1940, s. 1984-1985.
  • Badr, H. A.; "Stylcs or Tombs and Mausoleuıns in Ottoman Cairo" İslam Dünyasında Mezarlıklar ve Defin Gelenekleri, I, Ankara, 1996, s. 349-385.
  • Barkan, Ö. Lütfi; “Kolonizatör Türk Dervişleri” Vakıflar Dergisi, S. II, Ankara, 1942, s. 270-304; 379-384.
  • Başkan, Seyfi; “Timurlu Çağın Türbe Mimarisi Hakkında” Sanat Tarihi Dergisi, C. XXII, S. 1, Nisan 2013, s. 31-52.
  • Bayram, Mikail; “Yunus Emre Eskişehirli Olabilir mi?” 25. Türk Dili Bayramı ve Yunus Emre’yi Anma Törenleri (6-7 Temmuz), Karaman, 1985, s. 48-51.
  • Beygu, A. Şerif; Erzurum: Tarihi, Anıtları, Kitabeleri, İstanbul, 1936.
  • Bozkurt, Nebi; “Çadır” Maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. VIII, İstanbul, 1993, s. 158-162.
  • Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, C. I, Ankara, 2000, s. 192.
  • Cezar, Mustafa; Anadolu Öncesi Türklerde Şehir ve Mimarlık, İstanbul, 1977.
  • Develioğlu, F.; Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Ankara, 1998.
  • Diez, Ernst – Aslanapa, Oktay - Koman, Mahmut Mesut; Karaman Devri Sanatı, İstanbul, 1950.
  • Erden, Fethi; “Yunus Emre Mezarları, Makamları veya Başka Yunuslar” V/319, İstanbul, 1966, s. 183-187.
  • Esemenli, D.; "Baldakcn Formlu Camilerin Geç Osmanlı Devrindeki Dış Görünümleri Üzerine", Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi, S. 8, İstanbul, Ağustos-1990, s. 49.
  • Fındıkoğlu, Z. F.; “Erzurum’daki Yunus Emre’ye Dair” Türk Yurdu, V/ 319, İstanbul, 1966, s. 54-58.
  • Gölpınarlı, Abdülbaki; Yunus Emre ve Tasavvuf, İstanbul, 1961.
  • Kaya, Doğan; “Yunus Emre Niğde Ortaköy’de Yatıyor” Halk Kültürü 1984 / 2, İstanbul, 1984, s. 41-54.
  • Kepecioğlu, Kamil; “Yunus Emre Nerede Yatıyor?” Nilüfer, S. 4, Bursa, 1945, s. 68.
  • Kılcı, Ali; Anadolu Türk Mimarisinde Erken Devir (XIV-XV. Yüzyıl) Baldaken Tarzı Türbeler, Ankara, 2007.
  • Konyalı, İ. Hakkı; “Karaman’daki Yunus Emre” Türk Yurdu, V/319, İstanbul, 1966, s. 145-159.
  • Konyalı, İ. Hakkı; “Yunus Emre Nerelidir?” Yedigün, S. 626, İstanbul, 1945, s. 5.
  • Köprülü, M. Fuad; “Yunus Emre’nin Mezarı” Meydan, S. 20, İstanbul, 1965, s. 24.
  • Köprülü, M. Fuad; Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar (İstanbul, 1919), (Haz.: O. F. Köprülü), Ankara, 1976.
  • Önge, Yılmaz; “Yunus Emre’nin Makamları (Anıt-Mezarları)” Vakıf Haftası Dergisi, S. 8, Ankara, 1991, s. 103-116.
  • Öztelli, Cahit; “Yunus Emre’nin Mezarı ile İlgili Yeni Belgeler” Türk Dili, IV/38, Ankara, 1954, s. 100-103.
  • Öztelli, Cahit; Belgelerle Yunus Emre, Ankara, 1977.
  • Sözen, Metin - Tanyeli, Uğur; Sanat Kavram ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul, 1992.
  • Tanman, M. Baha; “Tekke-Mimari” Maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 40, İstanbul, 2011, s. 370-379.
  • Tatçı, Mustafa; “Yukarı İllerde Bir Gezgin Derviş: Yunus Emre (Azerbaycan Notları)” Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Dergisi, S. 58, Ankara, 2011, s. 155-170.
  • Tatçı, Mustafa; “Yunus Emre” Maddesi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, C. 43, İstanbul, 2013, s. 600-606.
  • Tekindağ, Şehabettin; “Büyük Türk Mutasavvıfı Yunus Emre Hakkında Araştırmalar” V/319, İstanbul, 1966, s. 169-174.
  • Topal, Nevzat; “Yunus Emre’nin Aksaray’daki Mezarı Üzerine Düşünceler” Yunus Emre Kitabı (Ed.: O. K. Tavukçu), Ankara, 2017, s. 55-81.
  • Tosun, İsmail –Dinçkök, Merdan; “Kula’daki Yunus Emre” Türk Yurdu, V/319, İstanbul, 1966, s. 33-42.
  • Tuncer, O. Cezmi; Anadolu Kümbetleri, I, II, III, Ankara, 1986, 1991, 1992.
  • Uluçay, M. Çağatay; “Yunus Emre’nin Kabri Meselesi” Gediz, VI/68, Manisa, 1943, s. 5-7.
  • Yetim, Fahri; “Yunus Emre’nin Kabri İle İlgili Görüşler Üzerine” Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, C. 6, S. 1, Haziran 2005, s. 178-181.