The Importance of CEA and CA15-3 in the follow-up of Breast Cancer To determine the value of carcinoembryonic antigen (CEA) and carcinoid antigen (CA15-3) in the follow-up of breast cancer and response to treatment, these tumor markers were evaluated separately in 132 patients with breast cancer. Sensitivity of CEA was found %45, specifity %89, positive predictive value %73 and negative predictive value %70. For CA15-3 these values were %64, %49, %46 and %65 respectively. However if two-fold and more increase of the top level of normal range was taken into account, the sensitivity of both tumor markers decreased while the other values increased. No correal ion was found between the adjuvant chemotherapy and the elevation of tumor markers in disease-free cases. Elevated CEA levels in visceral metastasis and systemic disease were obtained. However the relation could not be determined with CA15-3 except locoregional recurrences. When the elevation of both tumor markers were taken into account, this relation was in favour of bone metastasis. There was a correlation between the response to the treatment of metastatic disease and the alterations in the levels of tumor markers. As a result, be¬cause the sensitivity of these two markers are low, to make treatment decision only ba¬sing on the elevation in the level of tumor markers, without supporting with other fin¬dings and methods is not possible. Key words: Breast cancer, CEA. CA15-3. Karsinoembriyonik anijen (CEA) ve karsinoid antijenin (CA 15-3) meme kanserinin takibin¬deki değerini ve tedaviye cevabını belirlemek amacı ile meme kanseri tanısı alan 132 has¬tada, bu tümör belirleyicileri ayrı ayrı değerlendirildi. CEA'in sensitivitesi %45, spesifıtesi %89, pozitif yol göstericilik %73 ve negatif yol göstericilik %70 olarak bulundu. CA15-3 için bu değerler sırası ile; %64, %49, %46, ve %65 idi. Ancak normal üst sınırından iki kat ve daha fazla yükselmeler gözönüne alındığında, heriki tümör belirleyicisinin sentivitesi azalırken, diğer değerler yükseldi. Hastalıksız olan olgularda, adjuvan kemoterapi ile tümör belirleyicilerinin yükselmesi arasında ilişki bulunamadı. Viseral metastaz ve siste-mik hastalıkta yüksek CEA düzeyi elde edildi. Ancak metastaz bölgesi ile yüksek tümör belirleyicisi arasındaki ilişki, yerel-bölgesel yineleme hariç, tek başına CA15-3 ile elde edi¬lemedi. Heriki tümör belirleyicisinin birlikte yükselmesi gözönüne alındığında ise bu ilişki kemik metastazı lehine idi. Metastatik hastalığın tedavisinde elde edilen cevap ile tümör belirleyicileri düzeyindeki değişmeler korelasyon gösterdi. Sonuç olarak, her iki tümör be¬lirleyicisinin sensivitesi düşük olduğundan, diğer bulgu ve yöntemler ile desteklenmediği sürece, yalnız tümör belirleyicisi düzeyindeki artışa dayanarak tedavi kararı vermek mümkün değildir.